Grizzled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grizzled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grizzled Nedir?


Grizzled, kelime anlamı olarak yorgun, bitkin, yaşlı ve buruşuk anlamlarına gelir. Bu kelime ayrıca birçok dilde “kaba, tüylü veya çizgili” gibi anlamları da ifade eder.

Örnek Cümleler:


1. The grizzled old man walked slowly down the street. (Yaşlı adam yavaşça sokağa doğru yürüdü.)
2. The grizzled veteran recounted his war stories. (Yaşlı asker savaş hikayelerini anlattı.)
3. The grizzled bear emerged from the cave. (Tüylü ayı mağaradan çıktı.)
4. The grizzled sailor had weathered many storms at sea. (Denizci pek çok fırtınaya göğüs germişti.)
5. The grizzled lion roared loudly in the savannah. (Çizgili aslan savanada yüksek sesle kükredi.)
6. The grizzled professor had taught at the university for 50 years. (Yaşlı profesör üniversitede 50 yıl boyunca ders vermişti.)
7. The grizzled sheepdog herded the sheep into the pen. (Tüylü çoban köpeği koyunları ahıra yöneltti.)
8. The grizzled hunter had been tracking the deer for hours. (Yaşlı avcı geyiği saatlerce takip ediyordu.)
9. The grizzled firefighter bravely rushed into the burning building. (Yaşlı itfaiyeci cesurca yanmakta olan binaya girdi.)
10. The grizzled horse galloped through the meadow. (Kaba at çayıra doğru koştu.)
11. The grizzled mountain man lived alone in a cabin. (Dağ adamı yalnız bir kulübede yaşardı.)
12. The grizzled bison roamed the plains. (Tüylü bizon ovalarda dolaşıyordu.)
13. The grizzled lumberjack chopped down the tree with ease. (Yaşlı kereste işçisi ağacı kolayca kesti.)
14. The grizzled police officer had seen it all in his long career. (Yaşlı polis memuru uzun kariyerinde her şeyi görmüştü.)
15. The grizzled hiker climbed the steep mountain trail. (Bitkin yürüyüşçü dik dağ yolunu tırmandı.)
16. The grizzled owl perched on the tree branch, watching intently. (Tüylü baykuş dikkatle izliyor, ağaç dalına konmuştu.)
17. The grizzled snake slithered through the grass, seeking prey. (Kaba yılan otların arasından sürünerek av arıyordu.)
18. The grizzled cowboy rode his horse into the sunset. (Tüylü kovboy atıyla gün batımına doğru ilerledi.)
19. The grizzled worker had built the town’s first skyscraper. (Yaşlı işçi şehrin ilk gökdelenini inşa

etmişti.)
20. The grizzled cat sat on the windowsill, watching the world outside. (Çizgili kedi pencere pervazında oturmuş, dışarıdaki dünyayı izliyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.