Greet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Greet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Türkçe Anlamı: Selamlaşmak, karşılamak, merhaba demek.
- Greet your friends warmly when you see them. (Arkadaşlarını gördüğünde onları sıcak bir şekilde karşıla.)
- I greeted my neighbor on my way to work this morning. (Bu sabah işe giderken komşumu selamladım.)
- Don’t forget to greet your colleagues as you enter the office. (Ofise girdiğinde meslektaşlarını selamlamayı unutma.)
- He greeted me with a smile and a handshake. (Bana bir gülümseme ve el sıkışmasıyla merhaba dedi.)
- The hostess greeted us at the door and showed us to our table. (Müşteri hizmetleri bizimle kapıda karşılaştı ve bize masamızı gösterdi.)
- When you meet someone for the first time, it’s important to greet them politely. (Birisiyle ilk kez karşılaştığında, onları kibar bir şekilde selamlamak önemlidir.)
- She greeted me with a hug and a kiss on the cheek. (Bana bir sarılma ve yanakta bir öpücükle merhaba dedi.)
- The hotel staff greeted us as soon as we arrived and helped us with our bags. (Otele geldiğimiz anda otel personeli bizi karşıladı ve çantalarımızla bize yardımcı oldu.)
- It’s polite to greet people in your community when you see them. (Topluluğunuzdaki insanları gördüğünüzde onları selamlamak kibarlıktır.)
- The president greeted the crowd with a wave and a smile. (Başkan bir el sallama ve bir gülümsemeyle kalabalığı selamladı.)
- When you enter a store, it’s customary to greet the salesperson. (Bir mağazaya girdiğinizde, satıcılara selam vermek adettendir.)
- The coach greeted the players
- We were greeted by a friendly dog when we arrived at the cabin. (Kabine vardığımızda bizi dostane bir köpek karşıladı.)
- The receptionist greeted me and asked me to sign in. (Resepsiyonist beni selamladı ve kaydolmamı istedi.)
- When you visit someone’s home, it’s polite to greet the host or hostess. (Birinin evine ziyaret ettiğinizde, ev sahibini veya ev sahibesini selamlamak kibarlıktır.)
- The band greeted the audience with a song they all knew. (Grup seyirciyi hep birlikte bildikleri bir şarkıyla selamladı.)
- The passengers greeted the pilot as they disembarked from the plane. (Yolcular uçaktan indiklerinde pilotu selamladılar.)
- It’s always nice to greet your family members when you see them. (Ailenizi gördüğünüzde onları selamlamak her zaman güzeldir.)
- The president greeted the foreign dignitaries with a handshake. (Başkan yabancı heyetleri el sıkışarak selamladı.)
- As soon as we walked in, the waiter greeted us and asked if we had a reservation. (İçeri girdiğimiz anda garson bizi karşıladı ve rezervasyonumuzun olup olmadığını sordu.)
Hemen Yorum Yaz