Gravitate Towards/To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gravitate Towards/To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gravitate Towards/To İle İlgili Cümleler

Gravitate towards/to, “çekim gücü ile yaklaşmak” veya “doğal olarak yönelmek” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I always gravitate towards books that are set in historical periods. (Ben her zaman tarihi dönemlerde geçen kitaplara doğal olarak yönelirim.)
2. The students tend to gravitate towards the teacher who is the most approachable. (Öğrenciler en yakın olan öğretmene doğal olarak yaklaşırlar.)
3. I have noticed that my cat tends to gravitate towards sunny spots in the house. (Kedimin evdeki güneşli yerlere doğal olarak yaklaştığını fark ettim.)
4. As an artist, I gravitate towards vibrant colors in my work. (Sanatçı olarak işimde canlı renklere doğal olarak yönelirim.)
5. Many people tend to gravitate towards a certain type of music. (Birçok insan belli bir müzik türüne doğal olarak yaklaşırlar.)
6. We tend to gravitate towards people who share our interests. (İlgi alanlarımızı paylaşan insanlara doğal olarak yaklaşırız.)
7. Children often gravitate towards toys that are bright and colorful. (Çocuklar genellikle canlı ve renkli oyuncaklara doğal olarak yaklaşırlar.)
8. I tend to gravitate towards quiet places when I need to concentrate. (Yoğunlaşmam gerektiğinde sessiz yerlere doğal olarak yaklaşırım.)
9. Some people just naturally gravitate towards leadership roles. (Bazı insanlar doğal olarak liderlik rollerine yaklaşırlar.)
10. The company tends to gravitate towards hiring people with a lot of experience. (Şirket, deneyimli insanlara doğal olarak yaklaşır.)
11. I find myself gravitating towards people who have a good sense of humor. (İyi bir mizah anlayışına sahip olan insanlara doğal olarak yaklaşıyorum.)
12. My sister tends to gravitate towards healthy food options. (Kız kardeşim sağlıklı yiyecek seçeneklerine doğal olarak yaklaşır.)
13. Some people gravitate towards extreme sports for the adrenaline rush. (Bazı insanlar adrenalin için ekstrem sporlara doğal olarak yaklaşırlar.)
14. The fashion industry tends to gravitate towards certain styles each season. (Moda endüstrisi her sezon belli tarzlara doğal olarak yaklaşır.)
15. I tend to gravitate towards movies with complex characters and storylines. (Karakterleri ve öyküleri karmaşık olan filmlere doğal olarak yaklaşırım.)
16. Many people gravitate towards the beach for their vacations. (Tatillerinde birçok insan deniz kenarına doğal olarak yaklaşır.)
17. The company tends to gravitate towards innovation and new technology. (Şirket, yenilikçiliğe ve yeni teknolojilere doğal olarak yaklaşır.)
18. Some people tend to gravitate towards minimalist lifestyles. (Bazı insanlar minimalist yaşam tarzlarına doğal

olarak yaklaşırlar.)
19. Students often gravitate towards majors that align with their passions and interests. (Öğrenciler sıklıkla tutkuları ve ilgi alanlarıyla uyumlu bölümlere doğal olarak yaklaşırlar.)

20. The cat seems to gravitate towards the person who gives it the most attention. (Kedi, ona en çok ilgi gösteren kişiye doğal olarak yaklaşıyor gibi görünüyor.)