Grandees İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grandees İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grandees Nedir?


Grandees, İspanyolca kökenli bir kelime olup “yüksek sınıf” veya “soylular” anlamına gelir. Bu kelime genellikle İspanya’da ve İspanyol kültüründe kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The grandees of the city were invited to the mayor’s party. (Şehrin soyluları belediye başkanının partisine davet edildi.)
2. She married into a family of grandees and became a part of the aristocracy. (O, soyluların bir ailesine evlendi ve aristokrasiye katıldı.)
3. The grandees of the kingdom met to discuss the state of the nation. (Krallığın soyluları, ülkenin durumunu görüşmek için bir araya geldi.)
4. The grandees lived in a luxurious palace in the heart of the city. (Soylular şehrin ortasında lüks bir sarayda yaşıyorlardı.)
5. He was one of the grandees who supported the king during the war. (O, savaş sırasında kralı destekleyen soylulardan biriydi.)
6. The grandees looked down on the common people and considered themselves superior. (Soylular, halka tepeden baktılar ve kendilerini üstün gördüler.)
7. The grandees had vast estates and were very wealthy. (Soyluların geniş arazileri vardı ve çok zengindiler.)
8. The grandees were the ones who held the power and made the decisions in the kingdom. (Soylular, krallıkta gücü elinde tutan ve kararları alan kişilerdi.)
9. She was the daughter of a grandee and grew up in a life of luxury. (O, bir soylunun kızıydı ve lüks bir hayatta büyüdü.)
10. The grandees were known for their extravagant parties and lavish lifestyles. (Soylular, gösterişli partileri ve savurgan yaşamlarıyla tanınırlardı.)
11. The grandees wore elegant clothing made from the finest materials. (Soylular, en kaliteli malzemelerden yapılmış şık kıyafetler giyerlerdi.)
12. The grandees had their own private armies to protect their estates. (Soyluların kendi özel orduları, arazilerini korumak için vardı.)
13. The grandees were highly educated and cultured individuals. (Soylular, yüksek eğitimli ve kültürlü kişilerdi.)
14. The grandees were respected members of society and had great influence. (Soylular, toplumda saygın üyelerdi ve büyük etkiye sahiptiler.)
15. The grandees had many servants who catered to their every need. (Soyluların her ihtiyacını karşılayan birçok hizmetçileri vardı.)
16. The grandees owned vast amounts of land and controlled the economy. (Soylular, geniş arazilere sahiptiler ve ekonomiyi kontrol ederlerdi.)
17. The grandees

  1. The grandees often married within their own social class to maintain their status. (Soylular genellikle kendi sosyal sınıfları içinde evlenirlerdi, böylece statülerini koruyabilirlerdi.)
  2. The grandees were known for their patronage of the arts and sciences. (Soylular, sanat ve bilim alanında desteklerinden dolayı tanınırlardı.)
  3. The grandees had a sense of entitlement and believed they were born to rule. (Soyluların bir hakimiyet hissi vardı ve kendilerinin yönetmek için doğduklarına inanırlardı.)
  4. The grandees were a symbol of the old aristocratic order that still existed in some parts of Europe. (Soylular, Avrupa’nın bazı bölgelerinde hala var olan eski aristokratik düzenin bir sembolüydü.)

(Türkçe çeviriler kalın ve yeşil renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.