Gingerly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gingerly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gingerly Nedir?

Gingerly, dikkatli, özenli ve tedbirli bir şekilde hareket etmek anlamına gelir.

• I walked gingerly on the icy pavement. (İçinde buz olan kaldırımın üzerinde tedbirli bir şekilde yürüdüm.)
• She gingerly opened the fragile package. (Kırılgan paketi dikkatlice açtı.)
• The kitten gingerly approached its new owner. (Yavru kedi yeni sahibine özenle yaklaştı.)
• He gingerly held the newborn baby in his arms. (Yenidoğan bebeği kollarında özenle tuttu.)
• She picked up the antique vase gingerly, afraid it would break. (Antika vazoyu korkarak özenle aldı, kırılacağından endişe ediyordu.)
• The athlete gingerly stepped over the hurdle. (Sporcu engelin üzerinden özenle atladı.)
• He gingerly poured the hot tea into the delicate china cup. (Narin çay bardağına sıcak çayı özenle döktü.)
• She gingerly climbed up the ladder to reach the top shelf. (En üst rafa ulaşmak için merdiveni özenle tırmandı.)
• The dancer gingerly balanced on one foot. (Dansçı bir ayağı üzerinde özenle denge sağladı.)
• He gingerly lifted the heavy box, careful not to hurt his back. (Sırtını incitmemeye dikkat ederek ağır kutuyu özenle kaldırdı.)
• She gingerly took the fragile ornaments off the tree. (Kırılgan süsleri ağaçtan özenle aldı.)
• The chef gingerly sliced the raw fish for the sushi. (Aşçı sushi için çiğ balığı özenle dilimledi.)
• He gingerly approached the wild animal, hoping not to startle it. (Vahşi hayvana özenle yaklaştı, onu ürkütmek istemiyordu.)
• She gingerly touched the delicate lace on her wedding dress. (Düğün elbisesindeki narin danteli özenle dokundu.)
• The worker gingerly removed the old tiles from the roof. (İşçi çatıdan eski fayansları özenle çıkardı.)
• He gingerly sipped the scorching hot soup. (Kızgın sıcak çorbayı özenle yudumladı.)
• She gingerly planted the fragile seedlings in the garden. (Bahçeye kırılgan fideleri ö

zenle dikti.)

• The driver gingerly maneuvered the car through the narrow street. (Sürücü aracı dar sokaktan özenle sürdü.)
• She gingerly placed the delicate crystal glasses on the table. (Narin kristal bardakları özenle masaya yerleştirdi.)
• The hiker gingerly stepped over the slippery rocks in the stream. (Doğa yürüyüşçüsü akıntılı suda kaygan kayaların üzerinden özenle geçti.)