Gentle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gentle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gentle Nedir?


Gentle kelimesi Türkçede “nazik, kibar, yumuşak, hoş” gibi anlamlara gelir. Bu kelime genellikle insan davranışları, dokunuşlar veya nesneler için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She has a gentle touch. (O yumuşak dokunuşlara sahiptir.)
  2. The gentle breeze felt refreshing on my face. (Nazik rüzgar yüzüme ferahlık veriyordu.)
  3. He spoke in a gentle voice to calm her down. (Onu sakinleştirmek için nazik bir ses tonuyla konuştu.)
  4. The teacher was gentle but firm with her students. (Öğretmen öğrencilerine nazik ama kararlıydı.)
  5. She took a gentle approach to disciplining her children. (Çocuklarını disipline etmek için nazik bir yaklaşım sergiledi.)
  6. The baby’s skin was soft and gentle. (Bebek cildi yumuşak ve nazikti.)
  7. He gave her a gentle hug to comfort her. (Onu rahatlatmak için nazikçe sarıldı.)
  8. The flowers had a gentle fragrance. (Çiçekler nazik bir kokuyla kokuyordu.)
  9. She wore a gentle smile on her face. (Yüzünde nazik bir gülümseme vardı.)
  10. He used gentle pressure to massage her sore muscles. (Yorgun kaslarını masaj yapmak için nazik bir baskı kullandı.)
  11. The horse had a gentle temperament. (Atın karakteri nazikti.)
  12. She gave a gentle reminder to her friend about the upcoming event. (Yaklaşan etkinlikle ilgili arkadaşına nazik bir hatırlatma yaptı.)
  13. The painting had a gentle color palette. (Tablo nazik bir renk paletine sahipti.)
  14. He handled the fragile vase with gentle care. (Kırılgan vazoyu nazikçe ele aldı.)
  15. She used a gentle cleanser to wash her face. (Yüzünü yıkamak için nazik bir temizleyici kullandı.)
  16. The music was gentle and soothing. (Müzik nazik ve yatıştırıcıydı.)
  17. He offered a gentle smile to the elderly woman. (Yaşlı kadına nazik bir gülümseme sundu.)
  18. The water in the lake was calm and gentle. (Göldeki su sakin ve nazikti.)
  19. She took a gentle approach to teaching her students. (Öğrencilerine öğretmek için nazik bir yaklaşım sergiledi.)
  20. The kitten had a gentle disposition. (Kedi karakteri nazikti.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. yumuşak
  2. ferahlatıcı
  3. nazik
  4. kararlı
  5. nazik
  6. yumuşak, nazik
  7. nazik
  8. nazik
  9. nazik
  10. nazik
  11. nazik
  12. nazik
  13. nazik
  14. nazikçe, dikkatli
  15. nazik
  16. nazik, y
  1. The sunset created a gentle glow in the sky. (Gün batımı gökyüzünde nazik bir ışıltı oluşturdu.)
  2. She used gentle persuasion to convince him to go on the trip. (Seyahate gitmesi için onu ikna etmek için nazik bir ikna kullanıdı.)
  3. The dog greeted us with a gentle wag of his tail. (Köpek kuyruğunu nazikçe sallayarak bize selam verdi.)
  4. She took a gentle tone with her friend when discussing the sensitive topic. (Hassas konuyu tartışırken arkadaşıyla nazik bir ton kullandı.)
  5. The painting depicted a gentle landscape with rolling hills and green meadows. (Tablo, tepeleri ve yeşil çayırları olan nazik bir manzarayı tasvir etti.)
  6. He gave her a gentle push to get her started. (Onu başlatmak için nazik bir itiş yaptı.)
  7. The lotion had a gentle formula for sensitive skin. (Hassas ciltler için nazik bir formülü olan losyon.)
  8. She approached the situation with a gentle heart and an open mind. (Duruma nazik bir kalple ve açık bir zihinle yaklaştı.)
  9. The sculpture had a gentle curve to it. (Heykelde nazik bir eğri vardı.)
  10. He spoke to the child in a gentle manner to avoid scaring him. (Çocuğa korkutmamak için nazik bir şekilde konuştu.)

Türkçe Karşılıklar:
21. ışıltılı, nazik

  1. nazik, inandırıcı
  2. nazikçe
  3. nazik, hassas
  4. nazik, hafif, yavaş
  5. nazik
  6. hassas, nazik
  7. nazik, yumuşak
  8. nazik, kıvrımlı
  9. nazik, kibar

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.