Garret İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Garret İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Garret Nedir?

Garret, çatı arası veya üst katlarda kullanılan küçük ve genellikle kullanışsız bir oda veya depodur.

Örnek Cümleler:

1. My apartment has a small garret that I use as a storage room. (Apartmanımın küçük bir çatı katı var ve ben bunu depo olarak kullanıyorum.)
2. The old house had a garret where the servants used to sleep. (Eski evin çatı katında hizmetçilerin uyuduğu bir oda vardı.)
3. She loved spending time in the garret, reading books and listening to music. (Kitap okumak ve müzik dinlemek için garrette zaman geçirmeyi seviyordu.)
4. The garret was filled with old furniture and boxes. (Garret eski mobilyalar ve kutularla doluydu.)
5. The garret was so small that he had to crouch to get inside. (Garret o kadar küçüktü ki içine girmek için çömelmek zorundaydı.)
6. They found an old diary in the garret that belonged to their great-grandmother. (Büyük büyükannelerine ait eski bir günlük buldular garrette.)
7. The garret had a small window that overlooked the garden. (Garretin küçük bir penceresi vardı ve bahçeye bakıyordu.)
8. The garret was dusty and dark, and smelled of old books. (Garret tozlu ve karanlık ve eski kitapların kokusuydu.)
9. She kept her art supplies in the garret, away from her little brother’s reach. (Sanat malzemelerini küçük kardeşinin ulaşamayacağı garrette saklıyordu.)
10. The garret was the perfect place for her to escape from the noisy city. (Garret gürültülü şehirden kaçmak için mükemmel bir yerdi.)
11. They turned the garret into a cozy guest room for their friends. (Garreti arkadaşları için rahat bir misafir odasına dönüştürdüler.)
12. The garret was too small to fit a bed, so he had to sleep on a mattress on the floor. (Garret yatak koymak için çok küçüktü, bu yüzden yerde bir yatak minderi üzerinde uyumak zorundaydı.)
13. She found an old photo album in the garret that belonged to her grandparents. (Garrette büyükannelerine ait eski bir fotoğraf albümü buldu.)
14. The garret was a mess, with clothes and books strewn all over the place. (Garret bir karışıklıktı, her yerde giysiler ve kitaplar vardı.)
15. The garret had a sloping roof that made it difficult to stand up straight. (Garretin eğimli bir çatısı vardı ve düzgün durmayı zorlaştırıyordu.)
16. They used the garret to store their Christmas decorations during the rest of the year. (Yılın geri kalanında Noel süslerini saklamak için garreti kullandılar.)
17. The

garret was a popular spot for the neighborhood cats to sneak into. (Garret, mahalle kedilerinin gizlice girdiği popüler bir noktaydı.)
18. He liked to go up to the garret and play his guitar, where he wouldn’t disturb anyone else. (Garrete çıkıp gitar çalmayı severdi, böylece başka kimseyi rahatsız etmezdi.)

  1. The garret was the only place in the house where she could be alone and think. (Garret, evde yalnız kalıp düşünebileceği tek yerdi.)
  2. They used to store their old clothes in the garret, but eventually decided to donate them to charity. (Eski kıyafetlerini garrette saklıyorlardı, ancak sonunda onları hayır kurumuna bağışlamaya karar verdiler.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Dairemde küçük bir garretim var ve onu depo olarak kullanıyorum.
2. Eski evin hizmetçilerin uyuduğu bir garreti vardı.
3. Kitap okumak ve müzik dinlemek için garrette zaman geçirmekten hoşlanırdı.
4. Garret eski mobilyalar ve kutularla doluydu.
5. Garret o kadar küçüktü ki içine girmek için çömelmek zorundaydı.
6. Büyük büyükannelerine ait eski bir günlük garrette buldular.
7. Garretin küçük bir penceresi vardı ve bahçeye bakıyordu.
8. Garret tozlu ve karanlık ve eski kitapların kokusuydu.
9. Sanat malzemelerini küçük kardeşinin ulaşamayacağı garrette saklıyordu.
10. Garret gürültülü şehirden kaçmak için mükemmel bir yerdi.
11. Garreti arkadaşları için rahat bir misafir odasına dönüştürdüler.
12. Garret yatak koymak için çok küçüktü, bu yüzden yerde bir yatak minderi üzerinde uyumak zorundaydı.
13. Büyükannelerine ait eski bir fotoğraf albümü garrette buldu.
14. Garret bir karışıklıktı, her yerde giysiler ve kitaplar vardı.
15. Garretin eğimli bir çatısı vardı ve düzgün durmayı zorlaştırıyordu.
16. Yılın geri kalanında Noel süslerini saklamak için garreti kullandılar.
17. Garret, mahalle kedilerinin gizlice girdiği popüler bir noktaydı.
18. Garrete çıkıp gitar çalmayı severdi, böylece başka kimseyi rahatsız etmezdi.
19. Garret, evde yalnız kalıp düşünebileceği tek yerdi.
20. Eski kıyafetlerini garrette saklıyorlardı, ancak sonunda onları hayır kurumuna bağışlamaya karar

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.