Furtively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Furtively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Furtively

Furtively, sinsi ve gizlice anlamına gelen bir zarftır. Bir şeyi saklamak ya da gizlemek için gizlice yapmak anlamında kullanılır. İşte furtively kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. She furtively checked her phone during the meeting. (Toplantı sırasında gizlice telefonuna baktı.)
  2. The thief entered the house furtively. (Hırsız evin içine gizlice girdi.)
  3. He furtively looked around to see if anyone was watching. (Etrafa gizlice bakarak birinin izleyip izlemediğini kontrol etti.)
  4. She furtively whispered the answer to her friend during the test. (Sınav sırasında arkadaşına cevabı gizlice fısıldadı.)
  5. The spy moved furtively through the crowd. (Casus kalabalık arasında gizlice hareket etti.)
  6. He took a furtive glance at his watch. (Saatine gizlice bir bakış attı.)
  7. She furtively ate the last cookie in the jar. (Kavanozdaki son kurabiyeyi gizlice yedi.)
  8. The children furtively giggled in the back of the classroom. (Çocuklar sınıfın arka tarafında gizlice kıkırdadılar.)
  9. The cat crept furtively along the wall. (Kedi duvar boyunca gizlice ilerledi.)
  10. He furtively slipped the note into her hand. (Gizlice notu eline sokuşturdu.)
  11. She furtively checked her reflection in the mirror. (Aynada yansımasına gizlice baktı.)
  12. The dog ate his food furtively, hoping to avoid detection. (Köpek yemeğini gizlice yedi, keşfedilmeden kurtulmayı umarak.)
  13. He furtively took a picture of the famous painting. (Ünlü tabloyu gizlice fotoğrafladı.)
  14. She furtively snuck out of the party without saying goodbye. (El sallamadan gizlice partiden ayrıldı.)
  15. The thief furtively pocketed the diamond necklace. (Hırsız elmas kolyeyi gizlice cebine soktu.)
  16. He furtively listened to their conversation from behind the door. (Kapının arkasından onların konuşmasına gizlice kulak verdi.)
  17. She furtively rubbed her sore foot under the table. (Masa altında gizlice ayağını ovdu.)
  18. The children furtively peeked at the presents under the tree. (Çocuklar ağacın altındaki hediyelere gizlice göz attılar.)
  19. He furtively wiped his tears away before anyone noticed. (Kimse fark etmeden gözyaşlarını gizlice sildi.)
  20. She furtively opened the envelope and read the letter inside. (Zarfı gizlice açtı ve içindeki mektubu okudu.)
  1. The burglar moved furtively through the dark alley. (Hırsız karanlık sokak boyunca gizlice ilerledi.)
  2. He furtively slipped the stolen goods into his backpack. (Çalınan malzemeleri gizlice sırt çantasına soktu.)
  3. She furtively looked over her shoulder to make sure no one was following her. (Arkasına gizlice bakarak onu takip eden olmadığından emin oldu.)
  4. The student furtively copied the answers from his neighbor’s test. (Öğrenci, komşusunun sınavından cevapları gizlice kopyaladı.)
  5. He furtively smoked a cigarette in the bathroom to avoid getting caught. (Yakalanmamak için banyoda gizlice sigara içti.)
  6. She furtively picked up the lost wallet and put it in her pocket. (Kaybolan cüzdanı gizlice aldı ve cebine koydu.)
  7. The spy furtively passed the classified documents to his contact. (Casus sınıflandırılmış belgeleri gizlice temasına verdi.)
  8. He furtively crept up behind her and whispered in her ear. (Onun arkasından gizlice yaklaştı ve kulağına fısıldadı.)
  9. She furtively scrolled through her social media feed during the lecture. (Ders sırasında sosyal medya akışını gizlice kaydırdı.)
  10. The burglar furtively searched the drawers for valuable items. (Hırsız, değerli eşyaları aramak için gizlice çekmeceleri karıştırdı.)

Türkçe Karşılığı:

Gizlice, sinsice, saklıca, el çabukluğuyla, örtülü, hileli, sinsi bir şekilde, tedbirli bir şekilde, dikkatli bir şekilde, gizli gizli, kaçamaklı, arka planda, örtülü bir şekilde, gizemli bir şekilde, kurnazca, kedi gibi, göz ucuyla, yalın ayakla, ince ince, düşük sesle.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.