Funky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Funky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Funky ile İlgili Cümleler

Anlam: Funky, hareketli, ritmik ve caz tarzına benzer bir müzik türüdür.

1. I love listening to funky music while I work out. (Egzersiz yaparken funky müzik dinlemeyi seviyorum.)
2. The band played a funky tune that got everyone dancing. (Grup, herkesi dans etmeye başlatan hareketli bir şarkı çaldı.)
3. The DJ mixed some funky beats that kept the crowd on their feet all night. (DJ, tüm gece ayakta tutan hareketli ritimler karıştırdı.)
4. That bassline is so funky, it’s impossible not to dance. (O bas çizgisi o kadar ritmik ki, dans etmemek imkansız.)
5. The funky guitar riff adds a unique sound to the song. (Hareketli gitar riffi şarkıya benzersiz bir ses katıyor.)
6. This funky restaurant has a great atmosphere and delicious food. (Bu hareketli restoran harika bir atmosfere ve lezzetli yemeklere sahip.)
7. She has a funky sense of style that always stands out in a crowd. (Kalabalık içinde her zaman dikkat çeken hareketli bir tarzı var.)
8. The funky art exhibit featured colorful and whimsical pieces. (Hareketli sanat sergisi, renkli ve capcanlı eserlere sahipti.)
9. The funky decor of the nightclub made it a popular spot for young people. (Gece kulübünün hareketli dekoru, gençler arasında popüler bir nokta yaptı.)
10. This funky bass player is one of the best in the business. (Bu hareketli bas gitaristi işin en iyilerinden biri.)
11. Her funky dance moves always impress the judges on the talent show. (Hareketli dans hareketleri her zaman yetenek yarışmasındaki jüriyi etkiler.)
12. The funky horn section really brought the song to life. (Hareketli kornalar gerçekten şarkıya hayat kattı.)
13. This funky album is a classic of the genre. (Bu hareketli albüm, türün klasiklerinden biridir.)
14. He wore a funky hat that made him stand out in the crowd. (Hareketli bir şapka taktı ve kalabalık içinde dikkat çekti.)
15. The funky beat of the drums gets everyone moving on the dance floor. (Davulun hareketli ritmi, herkesi dans pistinde hareket ettiriyor.)
16. The funky bass line drives the song and keeps it grooving. (Hareketli bas hattı, şarkıyı yönlendiriyor ve hareketli tutuyor.)
17. The funky keyboard riff adds a touch of funk to the song. (Hareketli klavye riffi şarkıya biraz hareketlilik katıyor.)
18. Her funky dance moves are contagious, and soon everyone is dancing along. (Hareketli dans hareketleri bulaşıcı ve kısa sürede herkes dans ediyor.)
19. The funky melody gets stuck in your head and you can’t stop humming it. (H

areketli melodi kafanıza takılıyor ve durmadan mırıldanamıyorsunuz.)
20. The funky fusion of jazz and soul creates a unique sound that appeals to a wide audience. (Caz ve soul’un hareketli birleşimi, geniş bir kitleye hitap eden benzersiz bir ses yaratıyor.)