
From On High İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
On High
On High kelimesi İngilizce bir ifade olup “yüksek yerde” veya “gökyüzünde” anlamına gelir.
- The airplane flew on high above the clouds. (Uçak bulutların üzerinde yüksek bir yerde uçtu.)
- The bird soared on high in the sky. (Kuş gökyüzünde yükseklerde süzüldü.)
- The hot air balloon rose on high, providing an amazing view. (Sıcak hava balonu yükseklerde yükseldi ve muhteşem bir manzara sundu.)
- The helicopter hovered on high above the city. (Helikopter şehrin üzerinde yükseklerde asılı kaldı.)
- The sun shone on high in the sky, providing warmth to the earth. (Güneş gökyüzünde yükseklerde parladı ve dünyaya sıcaklık sağladı.)
- The plane flew on high over the mountain range. (Uçak dağ silsilesinin üzerinde yükseklerde uçtu.)
- The flag fluttered on high in the wind. (Bayrak rüzgarın etkisiyle yükseklerde dalgalanıyordu.)
- The eagle soared on high above the canyon. (Kartal kanyonun üzerinde yükseklerde süzülüyordu.)
- The hot air balloon festival showcased colorful balloons on high. (Sıcak hava balonu festivali renkli balonları yükseklerde sergiledi.)
- The satellite orbits on high above the earth’s atmosphere. (Uydu dünya atmosferinin üzerinde yükseklerde yörüngeye oturmuştur.)
- The paraglider soared on high in the sky, enjoying the view. (Yamaç paraşütü gökyüzünde yükseklerde süzülerek manzaranın tadını çıkarıyor.)
- The fireworks exploded on high, lighting up the night sky. (Havai fişekler yükseklerde patladı ve gece gökyüzünü aydınlattı.)
- The airplane wing sliced on high through the clouds. (Uçak kanadı bulutların üzerinden yüksek bir yerden geçti.)
- The kite flew on high in the strong wind. (Uçurtma güçlü rüzgarla yükseklerde uçtu.)
- The drone flew on high, capturing stunning aerial footage. (Drone yükseklerde uçarak harika hava çekimleri yakaladı.)
- The hot air balloon ride took passengers on high above the landscape. (Sıcak hava balonu yolculuğu, yolcuları manzaranın üzerinde yükseklerde götürdü.)
- The hawk circled on high in search of prey. (Atmaca av arayışında gökyüzünde yükseklerde dönüyordu.)
- The rocket blasted off on high, heading towards space. (Roket yükseklerde patlayarak uzaya doğru hareket etti.)
- The airplane climbed on high, reaching its cruising altitude. (Uçak yüksek bir yere çıkarak seyrüsefer irtif
- The mountain peak rose on high above the surrounding landscape. (Dağ zirvesi çevresindeki manzaradan yükseklerde yükseliyordu.)
(Tüm cümleler gerçek hayatta kullanılabilir örnek cümlelerdir.)
Türkçe Karşılıkları:
- Uçak bulutların üzerinde yüksek bir yerde uçtu.
- Kuş gökyüzünde yükseklerde süzüldü.
- Sıcak hava balonu yükseklerde yükseldi ve muhteşem bir manzara sundu.
- Helikopter şehrin üzerinde yükseklerde asılı kaldı.
- Güneş gökyüzünde yükseklerde parladı ve dünyaya sıcaklık sağladı.
- Uçak dağ silsilesinin üzerinde yükseklerde uçtu.
- Bayrak rüzgarın etkisiyle yükseklerde dalgalanıyordu.
- Kartal kanyonun üzerinde yükseklerde süzülüyordu.
- Sıcak hava balonu festivali renkli balonları yükseklerde sergiledi.
- Uydu dünya atmosferinin üzerinde yükseklerde yörüngeye oturmuştur.
- Yamaç paraşütü gökyüzünde yükseklerde süzülerek manzaranın tadını çıkarıyor.
- Havai fişekler yükseklerde patladı ve gece gökyüzünü aydınlattı.
- Uçak kanadı bulutların üzerinden yüksek bir yerden geçti.
- Uçurtma güçlü rüzgarla yükseklerde uçtu.
- Drone yükseklerde uçarak harika hava çekimleri yakaladı.
- Sıcak hava balonu yolculuğu, yolcuları manzaranın üzerinde yükseklerde götürdü.
- Atmaca av arayışında gökyüzünde yükseklerde dönüyordu.
- Roket yükseklerde patlayarak uzaya doğru hareket etti.
- Uçak yüksek bir yere çıkarak seyrüsefer irtifasına ulaştı.
- Dağ zirvesi çevresindeki manzaradan yükseklerde yükseliyordu.
Hemen Yorum Yaz