Frequency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frequency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frequency kelimesi

anlamı: Sıklık, frekans

1. Frequency of earthquakes is high in Japan. (Depremlerin sıklığı Japonya’da yüksektir.)
2. He checks his phone with alarming frequency. (Telefonuna endişe verici sıklıkla bakar.)
3. The radio station has a high frequency. (Radyo istasyonunun yüksek frekansı var.)
4. The mosquito buzzing is at a high frequency. (Sivrisineğin vızıltısı yüksek bir frekansla çıkar.)
5. The doctor asked about the frequency of headaches. (Doktor baş ağrısının sıklığı hakkında sordu.)
6. The computer sends a signal at a high frequency. (Bilgisayar yüksek bir frekansla sinyal gönderir.)
7. The train has a frequency of one departure every hour. (Trenin sıklığı saatte bir kalkıştır.)
8. She goes to the gym with regular frequency. (Spor salonuna düzenli bir sıklıkla gider.)
9. The speaker emits a low frequency sound. (Hoparlör düşük bir frekansla ses çıkarır.)
10. The weather forecast predicts a high frequency of rain. (Hava tahmini yüksek bir yağmur sıklığı öngörüyor.)
11. He exercises with a high frequency. (O, yüksek bir sıklıkla egzersiz yapar.)
12. The radio station has a frequency of 103.5 FM. (Radyo istasyonunun 103.5 FM bir frekansı var.)
13. The earthquake had a frequency of 5.5 on the Richter scale. (Deprem Richter ölçeğine göre 5.5 bir frekansa sahipti.)
14. He studies with a high frequency. (O, yüksek bir sıklıkla çalışır.)
15. The sound has a high frequency, making it difficult to hear. (Ses yüksek bir frekansa sahip olduğundan duymak zordur.)
16. The computer monitor has a high refresh frequency. (Bilgisayar monitörü yüksek bir yenileme frekansına sahiptir.)

17. The frequency of buses on this route is low during weekends. (Bu güzergahtaki otobüslerin sıklığı hafta sonları düşüktür.)
18. The athlete’s training schedule includes a high frequency of sprints. (Sporcu antrenman programında yüksek bir sıçrama sıklığı içerir.)
19. The radio signal has a low frequency. (Radyo sinyali düşük bir frekansa sahip.)
20. The frequency of updates on this app is impressive. (Bu uygulamadaki güncelleme sıklığı etkileyicidir.)

Some useful expressions with “frequency”

1. With increasing frequency – Artan bir sıklıkla
2. The frequency with which… – …ile sıklığı
3. The frequency of occurrence – Olayın mevcut sıklığı
4. Change the frequency – Sıklığı değiştirin
5. Low/high frequency – Düşük/yüksek frekans