Fragrant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fragrant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fragrant kelimesinin Türkçe Anlamı:

Hoş koku saçan, güzel kokulu anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The fragrant smell of the flowers filled the room. (Çiçeklerin hoş kokusu odanın içini doldurdu.)
2. She lit a fragrant candle to freshen up the air. (Hava temizlemek için güzel kokulu bir mum yaktı.)
3. The fragrant aroma of the coffee woke me up. (Kahvenin hoş kokusu beni uyandırdı.)
4. The bakery was filled with fragrant smells of freshly baked bread. (Fırın, taze pişmiş ekmeklerin hoş kokularıyla doluydu.)
5. She sprayed some fragrant perfume before leaving the house. (Evinde çıkarken biraz güzel kokulu parfüm sıktı.)
6. The fragrant rose garden was a beautiful sight to behold. (Hoş kokulu gül bahçesi görülmeye değer bir güzellikti.)
7. The fragrant herbs added a delicious flavor to the dish. (Hoş kokulu otlar, yemeğe lezzetli bir tat kattı.)
8. The fragrant oils used in the massage were very relaxing. (Masajda kullanılan güzel kokulu yağlar çok rahatlatıcıydı.)
9. The fragrant spices filled the kitchen with exotic scents. (Hoş kokulu baharatlar, mutfakta egzotik kokularla doluydu.)
10. The fragrant breeze carried the scent of the ocean. (Hoş kokulu rüzgar, okyanusun kokusunu taşıdı.)
11. She planted fragrant flowers in her garden to attract butterflies. (Kelebekleri çekmek için bahçesine hoş kokulu çiçekler dikti.)
12. The fragrant pine trees gave the forest a fresh aroma. (Hoş kokulu çam ağaçları, ormana taze bir koku verdi.)
13. The fragrant incense filled the temple with a spiritual atmosphere. (Hoş kokulu tütsü, tapınağı ruhani bir atmosferle doldurdu.)
14. The fragrant tea was a perfect way to start the day. (Hoş kokulu çay, güne başlamak için mükemmel bir yoldu.)
15. The fragrant laundry detergent made her clothes smell fresh and clean. (Hoş kokulu çamaşır deterjanı, kıyafetlerinin taze ve temiz kokmasını sağladı.)
16. The fragrant candles added a cozy feeling to the room. (Hoş kokulu mumlar, odaya rahat bir his kattı.)
17. The fragrant shampoo left her hair smelling great. (Hoş kokulu şampuan, saçlarının harika kokmasını sağladı.)
18. The fragrant essential oils were used to create a relaxing atmosphere. (Hoş kokulu esansiyel yağlar, rahatlat

    ıcı bir atmosfer yaratmak için kullanıldı.)

19. The fragrant potpourri made the room smell like a garden. (Hoş kokulu potpuri, odanın bir bahçe gibi kokmasını sağladı.)
20. The fragrant candles were used to create a romantic ambiance for the dinner. (Hoş kokulu mumlar, akşam yemeği için romantik bir ortam yaratmak için kullanıldı.)