Fracas İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fracas İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fracas Nedir?

Fracas, kargaşa, patırtı, gürültü, karmaşa gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

1. There was a fracas at the bar last night. (Dün gece barda bir kargaşa yaşandı.)
2. The politician’s controversial remarks caused a fracas in parliament. (Siyasetçinin tartışmalı açıklamaları mecliste bir patırtıya neden oldu.)
3. The soccer match ended in a fracas between the fans. (Futbol maçı, taraftarlar arasında bir gürültü ile sona erdi.)
4. The party was ruined by a fracas between two guests. (İki misafir arasındaki bir karmaşa partiye gölge düşürdü.)
5. The noise from the construction site caused a fracas in the neighborhood. (İnşaat alanından gelen gürültü, mahallede bir kargaşa yarattı.)
6. The police were called to the scene of the fracas to restore order. (Polis, kargaşanın yaşandığı yere düzeni sağlamak için çağrıldı.)
7. The fracas between the two coworkers disrupted the entire office. (İki iş arkadaşı arasındaki kargaşa tüm ofisi alt üst etti.)
8. The restaurant was closed temporarily due to a fracas between the staff members. (Restoran, personel arasındaki bir karmaşa nedeniyle geçici olarak kapandı.)
9. The fracas between the two rival gangs resulted in several injuries. (İki rakip çete arasındaki kargaşa birkaç yaralanmaya neden oldu.)
10. The fracas between the protesters and the police turned violent. (Göstericiler ve polis arasındaki kargaşa şiddetli bir hal aldı.)

Diyalog Örnekleri:

11. “What was all that fracas about last night?” asked Sarah. (Sarah, “Dün geceki o kargaşa neydi?” diye sordu.)
12. “I heard a fracas coming from the neighbor’s house,” said Tom. (Tom, “Komşunun evinden bir gürültü duydum,” dedi.)
13. “The fracas between the two teams started over a disputed call,” explained the referee. (Hakem, “İki takım arasındaki kargaşa, tartışmalı bir karar nedeniyle başladı,” açıkladı.)
14. “I’m sorry for causing a fracas at the party,” apologized John. (John, “Partide bir karmaşa çıkardığım için özür dilerim,” dedi.)
15. “The fracas at the concert was so loud, I couldn’t hear the music,” complained Lisa. (Lisa, “Konserdeki kargaşa o kadar yüksek sesliydi ki müziği duyamadım,” şikayet etti.)

Haber Örnekleri:

16. The fracas between the two rival gangs resulted in multiple arrests. (İki rakip çete arasındaki kargaşa, çok sayıda tutuk

lama ile sonuçlandı.)
17. The fracas at the airport caused several flight delays. (Havalimanındaki kargaşa, birkaç uçuşun gecikmesine neden oldu.)

18. The school was closed for the day following a fracas between students. (Öğrenciler arasındaki bir kargaşa nedeniyle okul bir gün kapalı kaldı.)
19. The fracas between the two political parties made headlines across the country. (İki siyasi parti arasındaki kargaşa ülke genelinde manşetleri süsledi.)
20. The fracas at the concert led to the cancellation of the remaining shows. (Konserdeki kargaşa, kalan gösterilerin iptaline neden oldu.)

(Hepsinin İngilizce cümlelerinde kelimenin anlamına uygun bir şekilde bold olarak vurgulandı.)