Fortitude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fortitude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fortitude Nedir?

Fortitude, cesaret, dayanıklılık ve kararlılık gibi olumlu nitelikleri ifade eden bir İngilizce kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Fortitude is essential when facing difficult challenges. (Zorlu zorluklarla karşı karşıya kalındığında cesaret önemlidir.)
2. The soldiers showed great fortitude in battle. (Askerler savaşta büyük dayanıklılık gösterdiler.)
3. She relied on her inner fortitude to get through the tough times. (Zor zamanlardan geçmek için içsel kararlılığına güvendi.)
4. It takes a lot of fortitude to stand up to bullies. (Zorbalara karşı durmak için çok cesaret gerekiyor.)
5. She faced her fears with fortitude and determination. (Korkularıyla cesaret ve kararlılıkla yüzleşti.)
6. The hikers had to rely on their fortitude to climb the steep mountain. (Dağa tırmanmak için yürüyüşçüler dayanıklılıklarına güvenmek zorunda kaldılar.)
7. He showed great fortitude in the face of adversity. (Zorluklarla karşı karşıya kaldığında büyük cesaret gösterdi.)
8. The marathon runner’s fortitude helped her cross the finish line. (Maraton koşucusunun dayanıklılığı onun bitiş çizgisini geçmesine yardımcı oldu.)
9. The patient showed incredible fortitude during her treatment. (Hastanın tedavisi sırasında inanılmaz bir dayanıklılık gösterdi.)
10. It takes a lot of fortitude to admit when you’re wrong. (Yanlış yaptığınızı kabul etmek için çok cesaret gerekiyor.)
11. The firefighter demonstrated remarkable fortitude in rescuing the trapped victims. (İtfaiyeci, mahsur kalan kurbanları kurtarırken dikkat çekici bir cesaret sergiledi.)
12. The entrepreneur’s fortitude and persistence helped her build a successful business.

  1. The athlete’s fortitude enabled him to push through the pain and win the game. (Sporcu, ağrıya karşı mücadele etmek ve oyunu kazanmak için dayanıklılığı sayesinde başardı.)
  2. She faced her illness with great fortitude and refused to give up. (Hastalığıyla büyük kararlılık göstererek pes etmedi.)
  3. The police officer showed incredible fortitude in rescuing the hostages. (Polis memuru, rehineleri kurtarmak için inanılmaz bir cesaret gösterdi.)
  4. The teacher’s fortitude and dedication inspired her students to do their best. (Öğretmenin cesareti ve özverisi, öğrencilerini en iyisini yapmaya teşvik etti.)
  5. The mountaineer needed a lot of fortitude to climb the dangerous peak. (Dağcı, tehlikeli zirveye tırmanmak için çok cesaret gerekiyordu.)
  6. The artist’s fortitude and persistence allowed her to create beautiful works of art. (Sanatçının kararlılığı ve özverisi, güzel sanat eserleri yaratmasına olanak tanıdı.)
  7. The business owner showed incredible fortitude in overcoming financial difficulties. (İşletme sahibi, maddi zorlukların üstesinden gelirken inanılmaz bir cesaret gösterdi.)
  8. The mother’s fortitude helped her stay strong for her family during tough times. (Annenin dayanıklılığı, zor zamanlarda ailesi için güçlü kalmaya yardımcı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.