Forte İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forte İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forte Kelimesinin Anlamı

Forte, bir kişinin veya bir şeyin güçlü olduğunu, önemli bir niteliğe sahip olduğunu ifade eden bir İngilizce kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. His forte is mathematics and he can solve any problem in seconds. (Onun uzmanlık alanı matematik ve saniyeler içinde herhangi bir problemi çözebilir.)
  2. Public speaking is not his forte; he gets nervous and forgets his lines. (Halka açık konuşma onun güçlü yönü değil; sinirlenir ve hatırlamaz.)
  3. Her forte is art and she creates beautiful paintings that are admired by many. (Onun güçlü yönü sanat ve birçok kişi tarafından beğenilen güzel tablolar yaratıyor.)
  4. His forte in cooking is making desserts and he can whip up a delicious cake in no time. (Onun pişirme konusundaki güçlü yanı tatlı yapmak ve kısa sürede lezzetli bir kek hazırlayabilir.)
  5. The team’s forte is defense and they have only conceded two goals all season. (Takımın güçlü yönü savunma ve bu sezon sadece iki gol yediler.)
  6. Playing the guitar is her forte and she can strum any song effortlessly. (Gitar çalmak onun güçlü yönü ve herhangi bir şarkıyı kolayca çalabilir.)
  7. His forte in business is marketing and he can sell anything to anyone. (Onun işletme alanındaki güçlü yönü pazarlama ve herhangi bir şeyi herkese satabilir.)
  8. Cooking is not her forte and she often burns the food. (Pişirme onun güçlü yönü değil ve sıklıkla yemeği yakar.)
  9. His forte in sports is basketball and he can score from anywhere on the court. (Onun spor alanındaki güçlü yönü basketbol ve sahada herhangi bir yerden sayı atabilir.)
  10. Writing is her forte and she has published many successful novels. (Yazma onun güçlü yönü ve birçok başarılı roman yayınladı.)
  11. Cooking a perfect steak is his forte and he can make it tender and juicy every time. (Mükemmel bir biftek pişirmek onun güçlü yönü ve her zaman yumuşak ve sulu yapabilir.)
  12. Singing is her forte and she has a beautiful voice that mesmerizes audiences. (Şarkı söylemek onun güçlü yönü ve seyircileri büyüleyen güzel bir sesi var.)
  13. He is an excellent graphic designer and his forte is creating logos. (Olağanüstü bir grafik tasarımcısı ve güçlü yanı logo tasarlamak.)
  14. Acting is not his forte and he struggles to remember his lines on stage. (Oyunculuk onun güçlü yönü değil ve sahnede repliklerini hatırlamakta zorlanıyor.)
  15. His
  1. His forte in music is playing the piano and he can play any piece with ease. (Müzikteki güçlü yanı piyano çalmak ve herhangi bir eseri kolayca çalabilir.)
  2. Designing clothes is her forte and she has her own successful fashion line. (Kıyafet tasarlamak onun güçlü yönü ve kendi başarılı moda markası var.)
  3. He has a natural talent for public speaking and it’s his forte. (Halka açık konuşma için doğal bir yeteneği var ve bu onun güçlü yönü.)
  4. Her forte is organization and she can plan events with great precision. (Onun güçlü yanı organizasyon ve etkinlikleri büyük bir hassasiyetle planlayabilir.)
  5. Writing code is his forte and he can create complex programs in a matter of hours. (Kod yazmak onun güçlü yönü ve birkaç saat içinde karmaşık programlar oluşturabilir.)
  6. Acting in comedy is her forte and she can make audiences laugh with her impeccable timing. (Komedi oyunculuğu onun güçlü yönü ve mükemmel zamanlamasıyla seyircileri güldürebilir.)

  1. Onun güçlü yönü matematik ve saniyeler içinde herhangi bir problemi çözebilir.
  2. Halka açık konuşma onun güçlü yönü değil; sinirlenir ve hatırlamaz.
  3. Onun güçlü yönü sanat ve birçok kişi tarafından beğenilen güzel tablolar yaratıyor.
  4. Onun pişirme konusundaki güçlü yanı tatlı yapmak ve kısa sürede lezzetli bir kek hazırlayabilir.
  5. Takımın güçlü yönü savunma ve bu sezon sadece iki gol yediler.
  6. Gitar çalmak onun güçlü yönü ve herhangi bir şarkıyı kolayca çalabilir.
  7. Onun işletme alanındaki güçlü yönü pazarlama ve herhangi bir şeyi herkese satabilir.
  8. Pişirme onun güçlü yönü değil ve sıklıkla yemeği yakar.
  9. Onun spor alanındaki güçlü yönü basketbol ve sahada herhangi bir yerden sayı atabilir.
  10. Yazma onun güçlü yönü ve birçok başarılı roman yayınladı.
  11. Mükemmel bir biftek pişirmek onun güçlü yönü ve her zaman yumuşak ve sulu yapabilir.
  12. Şarkı söylemek onun güçlü yönü ve seyircileri büyüleyen güzel bir sesi var.
  13. Olağanüstü bir grafik tasarımcısı ve güçlü yanı logo tasarlamak.
  14. Oyunculuk onun güçlü yönü değil ve sahnede repliklerini hatırlamakta zorlanıyor.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.