Forgo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forgo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forgo İle İlgili Cümleler

Anlam: Vazgeçmek, yapmaktan vazgeçmek, feragat etmek

Örnek Cümleler:

  1. I decided to forgo my vacation this year in order to save money. (Bu yıl para biriktirmek için tatilimi yapmamaya karar verdim.)
  2. She had to forgo her dream job because of her family’s needs. (Ailesinin ihtiyaçları nedeniyle hayalindeki işi vazgeçmek zorunda kaldı.)
  3. He asked his colleagues to forgo their bonuses so that the company could invest in new equipment. (Şirketin yeni ekipmanlara yatırım yapabilmesi için meslektaşlarından bonuslarını feragat etmelerini istedi.)
  4. I had to forgo dessert because I was on a diet. (Diyette olduğum için tatlıyı yapmaktan vazgeçmek zorunda kaldım.)
  5. The team captain decided to forgo his own interests for the sake of the team. (Takımın çıkarları için kendi çıkarlarından vazgeçmeye karar veren takım kaptanı.)
  6. The politician decided to forgo his reelection campaign to spend more time with his family. (Ailesiyle daha fazla vakit geçirmek için yeniden seçim kampanyasından feragat etmeye karar veren politikacı.)
  7. She had to forgo her hobby of painting due to her busy work schedule. (Yoğun iş programı nedeniyle resim yapma hobisinden vazgeçmek zorunda kaldı.)
  8. The company had to forgo its expansion plans due to the economic recession. (Ekonomik durgunluk nedeniyle şirket büyüme planlarından vazgeçmek zorunda kaldı.)
  9. He decided to forgo the opportunity to study abroad in order to stay close to his family. (Ailesine yakın olmak için yurt dışında okuma fırsatından vazgeçmeye karar verdi.)
  10. The athlete had to forgo the competition due to an injury. (Sakatlık nedeniyle yarışmaktan vazgeçmek zorunda kalan sporcu.)
  11. The company had to forgo its profits in order to provide its employees with better benefits. (Çalışanlarına daha iyi avantajlar sağlamak için karından feragat etmek zorunda kalan şirket.)
  12. She decided to forgo her dream wedding in order to save money for a down payment on a house. (Bir evin peşinatı için para biriktirmek için hayalindeki düğünden vazgeçmeye karar verdi.)
  13. The restaurant had to forgo its usual menu items due to supply chain issues. (Tedarik zinciri sorunları nedeniyle restoran alışılmış menü öğelerinden vazgeçmek zorunda kaldı.)
  14. He had to forgo his daily coffee habit in order to save money. (Para biriktirmek için günlük kahve alışkanlığından vazge
  1. The artist decided to forgo his own style in order to create a commissioned piece that fit the client’s preferences. (Müşterinin tercihlerine uygun bir eser yaratmak için kendi tarzından feragat etmeye karar veren sanatçı.)
  2. The family had to forgo their vacation plans due to a family emergency. (Bir aile acil durumu nedeniyle tatil planlarından vazgeçmek zorunda kalan aile.)
  3. The company had to forgo its usual end-of-year bonuses due to financial difficulties. (Mali zorluklar nedeniyle şirket alışılmış yılsonu bonuslarından vazgeçmek zorunda kaldı.)
  4. She had to forgo her plan to go to graduate school in order to take care of her sick mother. (Hasta annesine bakmak için mezuniyet okuluna gitme planından vazgeçmek zorunda kaldı.)
  5. The team decided to forgo their usual practice session in order to attend a charity event. (Bir hayır etkinliğine katılmak için alışılmış antrenman seansından vazgeçmeye karar veren takım.)
  6. He had to forgo his desire to buy a new car in order to pay off his student loans. (Öğrenci kredilerini ödemek için yeni bir araba almak isteğinden vazgeçmek zorunda kalan kişi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.