Forerunner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forerunner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forerunner Nedir?

Forerunner, öncü, yol gösterici veya önceden gelen anlamlarına gelir. İngilizcede genellikle bir işin önceden yapılması gereken bir adımı ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The invention of the printing press was a forerunner to the Information Age. (Matbaanın icadı, Bilgi Çağı’na öncülük etti.)
  2. The forerunner of modern computing was the abacus. (Modern bilgisayarların öncüsü abaküs’tü.)
  3. His interest in art was a forerunner to his career as a painter. (Sanata olan ilgisi, ressam olarak kariyerine öncülük etti.)
  4. The Wright brothers’ glider was a forerunner to their successful airplane. (Wright kardeşlerin planörü, başarılı uçaklarının öncüsüydü.)
  5. The typewriter was a forerunner to the computer keyboard. (Daktilo, bilgisayar klavyesinin öncüsüydü.)
  6. The Industrial Revolution was a forerunner to modern manufacturing. (Sanayi Devrimi, modern imalatın öncülüğünü yaptı.)
  7. The film camera was a forerunner to the digital camera. (Film kamerası, dijital kameranın öncüsüydü.)
  8. The steam engine was a forerunner to the internal combustion engine. (Buhar motoru, içten yanmalı motora öncülük etti.)
  9. The phonograph was a forerunner to the MP3 player. (Fonograf, MP3 çaların öncüsüydü.)
  10. The telegraph was a forerunner to the telephone. (Telgraf, telefonun öncüsüydü.)
  11. The Model T was a forerunner to modern automobiles. (Model T, modern otomobillerin öncüsüydü.)
  12. The compass was a forerunner to the GPS. (Pusula, GPS’nin öncüsüydü.)
  13. The abacus was a forerunner to the calculator. (Abaküs, hesap makinesinin öncüsüydü.)
  14. The candle was a forerunner to the light bulb. (Mum, elektrik ampulünün öncüsüydü.)
  15. The punch card was a forerunner to the computer hard drive. (Punch kartı, bilgisayar sabit diskinin öncüsüydü.)
  16. The semaphore was a forerunner to the telephone. (Semaför, telefonun öncüsüydü.)
  17. The stone wheel was a forerunner to the modern tire. (Taş tekerlek, modern lastiğin öncüsüydü.)
  18. The clay tablet was a forerunner to the paper notebook. (Kil tablet, kağıt defterin öncüsüydü.)
  19. The astrolabe was a forerunner to the sextant. (Astrolap, sekstanın öncüsüydü.)
  20. The pinhole camera was a forerunner to the modern camera. (Kü

çük delikli kamera, modern kameranın öncüsüydü.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. forerunner – öncü
  2. abacus – abaküs
  3. painter – ressam
  4. glider – planör
  5. typewriter – daktilo
  6. manufacturing – imalat
  7. film camera – film kamerası
  8. steam engine – buhar motoru
  9. phonograph – fonograf
  10. telegraph – telgraf
  11. Model T – Model T
  12. compass – pusula
  13. calculator – hesap makinesi
  14. candle – mum
  15. punch card – punch kartı
  16. semaphore – semaför
  17. stone wheel – taş tekerlek
  18. clay tablet – kil tablet
  19. astrolabe – astrolap
  20. pinhole camera – küçük delikli kamera

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.