Fodder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fodder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fodder Nedir?

Fodder Türkçe’de “yem” anlamına gelir. Genellikle hayvanlar için kullanılan yem anlamını ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. We need to buy some fodder for the cows. (İnekler için yem almamız gerekiyor.)
2. The horses were happily eating their fodder. (Atlar mutlu bir şekilde yemlerini yiyorlardı.)
3. The farmer grew some maize to use as fodder for his cattle. (Çiftçi, sığırları için yem olarak kullanmak üzere mısır yetiştirdi.)
4. The quality of the fodder affects the health of the animals. (Yemin kalitesi, hayvanların sağlığını etkiler.)
5. The poultry farm uses different types of fodder for their chickens. (Tavuk çiftliği, tavukları için farklı türlerde yem kullanır.)
6. The cows were lowing loudly for their fodder. (İnekler, yemlerini talep etmek için yüksek sesle meler yapıyorlardı.)
7. The farmer stored the fodder in the barn. (Çiftçi, yemi ahırda depoladı.)
8. The goat refused to eat the new fodder. (Keçi, yeni yemi yemeyi reddetti.)
9. The quality of the fodder determines the quality of the milk. (Yemin kalitesi, sütün kalitesini belirler.)
10. The rabbits were nibbling on the fresh fodder. (Tavşanlar, taze yemi kemiriyorlardı.)
11. The fodder shortage caused a crisis in the dairy industry. (Yem kıtlığı, süt endüstrisinde bir krize neden oldu.)
12. The farmer mixed different types of fodder to create a nutritious blend. (Çiftçi, besleyici bir karışım oluşturmak için farklı türlerde yemleri karıştırdı.)
13. The sheep were grazing on the grass, but also needed some fodder for extra nutrition. (Koyunlar çayırlarda otluyorlardı, ancak ekstra beslenme için bazı yemlere ihtiyaçları vardı.)
14. The fodder prices have increased due to the drought. (Yem fiyatları, kuraklık nedeniyle arttı.)
15. The cows eagerly rushed to the feeding trough when the fodder was put out. (İnekler, yem konulduğunda yemliklere koşarak aceleyle yemeye başladılar.)
16. The poultry farm feeds their chickens with organic fodder. (Tavuk çiftliği, tavuklarını organik yemle besliyor.)
17. The horse stable smelled of fresh hay and fodder. (At ahırı, taze saman ve yem kokuyordu.)
18. The farmer checked the moisture content of the fodder to prevent mold growth. (Çiftçi, küf oluşumunu önlemek için yemin nem içeriğini kontrol etti.)
19. The goats were fighting over the last bit of fodder. (Keçiler, son parça yem için kavga ediyorlardı.)
20. The farmer hired workers to help him harvest the fodder. (Çift

çi, yemi hasat etmek için işçi tuttu.)

Bu cümlelerde “fodder” kelimesi hayvanlar için kullanılan yemi ifade etmektedir. Çiftlik hayvanları için kullanılan yemlerin farklı türleri bulunmaktadır ve hayvanların sağlıklı ve beslenmiş kalması için uygun kalitede yem kullanılması önemlidir. Fodder ayrıca hayvanların verimliliğini de etkiler, örneğin süt sığırlarının süt kalitesi ve verimi yemin kalitesine bağlıdır.