Fleece İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Fleece
Fleece, yün veya sentetik liflerden yapılan sıcak ve yumuşak bir kumaş türüdür. Bu kumaştan yapılan giysiler sıcak tutar ve terlemeyi önler.
Örnek cümleler:
- She wrapped herself in a fleece blanket to stay warm. (Sıcak kalmak için kendini bir polar battaniyeye sardı.)
- The hiker wore a fleece jacket on the cold mountain trail. (Dağ yürüyüşünde gezgin, soğukta polar ceket giydi.)
- The baby was cozy in her fleece onesie. (Bebek, polar tulumunda rahattı.)
- The company produces fleece sweaters in a variety of colors. (Şirket, çeşitli renklerde polar kazaklar üretiyor.)
- I love the feel of fleece against my skin. (Cildime karşı poların hissini seviyorum.)
- The sheep were sheared to obtain their fleece. (Koyunlarının yünlerini elde etmek için kırkıldılar.)
- The athlete wore a fleece headband to keep her ears warm. (Sporcu, kulaklarını sıcak tutmak için polar başlık taktı.)
- The child snuggled up in his fleece-lined coat. (Çocuk, astarı polar olan montuna sarıldı.)
- The company uses recycled plastic bottles to make fleece jackets. (Şirket, polar ceketleri yapmak için geri dönüştürülmüş plastik şişeler kullanıyor.)
- The bed was covered in a soft fleece blanket. (Yatak, yumuşak bir polar battaniyeyle örtülmüştü.)
- She wore a fleece vest over her sweater for extra warmth. (Daha fazla sıcaklık için, kazakının üzerine polar yelek giydi.)
- The dogs were given fleece blankets to sleep on in their kennels. (Köpeklere kulüplerinde uyumak için polar battaniyeler verildi.)
- The jogger wore fleece-lined leggings on her morning run. (Sporcu, sabah koşusunda astarı polar olan tayt giydi.)
- The baby’s crib was lined with a soft fleece material. (Bebek beşiği, yumuşak bir polar malzemeyle kaplandı.)
- The store sells fleece gloves for cold weather. (Mağaza, soğuk havalarda kullanılmak üzere polar eldivenler satıyor.)
- The company specializes in fleece blankets for camping and outdoor activities. (Şirket, kamp ve açık hava etkinlikleri için polar battaniyelerde uzmanlaşmıştır.)
- The skier wore a fleece balaclava to cover his face from the cold wind. (Kayakçı, soğuk rüzgardan yüzünü örtmek için polar balaclava taktı.)
- The jacket was made with a waterproof fleece material. (Ceket, su geçirmez bir polar malzeme ile yapıldı.)
- The baby’s favorite stuffed animal was a fleece teddy bear. (Bebek, en sevdiği peluş hay
van bir polar ayıydı.)
20. The company offers custom embroidered fleece jackets for corporate events. (Şirket, kurumsal etkinlikler için özel nakışlı polar ceketler sunar.)
Türkçe karşılıklar:
- fleece battaniye – Polar battaniye
- fleece ceket – Polar ceket
- fleece tulum – Polar tulum
- fleece kazak – Polar kazak
- fleece hissi – Polar hissi
- fleece yünü – Polar yünü
- fleece başlık – Polar başlık
- fleece astar – Polar astarı
- geri dönüştürülmüş fleece – Geri dönüştürülmüş polar
- fleece battaniye – Polar battaniye
- fleece yelek – Polar yelek
- fleece battaniye – Polar battaniye
- fleece tayt – Polar tayt
- fleece malzeme – Polar malzeme
- fleece eldiven – Polar eldiven
- fleece battaniye – Polar battaniye
- fleece balaclava – Polar balaclava
- su geçirmez fleece – Su geçirmez polar
- fleece ayı – Polar ayı
- nakışlı fleece ceket – Nakışlı polar ceket
Hemen Yorum Yaz