Flay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flay Nedir?


Flay kelimesi İngilizce dilinde “derisini yüzmek, derisini soymak” anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The chef flayed the fish before cooking it. (Şef balığı pişirmeden önce derisini yüzdü.)
  2. The hunter flayed the rabbit to prepare it for cooking. (Avcı tavşanı pişirmek için derisini soymuştu.)
  3. The criminal flayed the victim’s skin as a form of torture. (Suçlu kurbanın derisini işkence yöntemi olarak yüzdü.)
  4. The ancient Egyptians used to flay their enemies. (Eski Mısırlılar düşmanlarını derilerini yüzerek cezalandırırlardı.)
  5. The tattoo artist flayed off the old tattoo before starting a new one. (Dövme sanatçısı yeni bir dövme yapmadan önce eski dövmeyi yüzdü.)
  6. The worker accidentally flayed his hand with a sharp knife. (İşçi keskin bir bıçakla elini kazara yüzdü.)
  7. The snake’s skin can flay off easily. (Yılanın derisi kolayca yüzebilir.)
  8. The sunburned skin was flaying off in patches. (Güneş yanığı olan deri parçalar halinde yüzmeye başladı.)
  9. The surgeon flayed off the patient’s skin to access the internal organs. (Cerrah iç organlara erişmek için hastanın derisini yüzdü.)
  10. The medieval executioners used to flay criminals before hanging them. (Ortaçağ idamcıları suçluları asmadan önce yüzerlerdi.)
  11. The artist flayed the canvas to create texture. (Sanatçı tuvali dokuya dönüştürmek için yüzdü.)
  12. The diver’s wetsuit was flaying off due to wear and tear. (Dalışçının dalış kıyafeti aşınmaya bağlı olarak yüzüyordu.)
  13. The butcher flayed the cow’s hide to make leather. (Kasap, deri yapmak için inek derisini yüzdü.)
  14. The athlete’s skin flayed off due to excessive sweating. (Sporcu aşırı terlemeden dolayı derisi yüzüldü.)
  15. The old wallpaper was flaying off the walls. (Eski duvar kağıdı duvarlardan yüzülüyordu.)
  16. The ship’s paint was flaying off due to exposure to saltwater. (Gemi boyası tuzlu suya maruz kaldığı için yüzülmeye başladı.)
  17. The hiker’s boots were flaying off due to rough terrain. (Yürüyüşçünün botları sert arazi nedeniyle yüzüyordu.)
  18. The statue’s paint was flaying off due to weather conditions. (Heykelin boyası hava koşullarından dolayı yüzülmeye başladı.)
  19. The old man’s skin was flaying off due to a skin disease. (Yaşlı adamın derisi bir

deri hastalığı nedeniyle yüzmeye başladı.)
20. The snake flayed its skin to grow a new one. (Yılan, yeni bir deri çıkarmak için eski derisini yüzdü.)

(Türkçe çeviriler kalın ve yeşil renkli yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.