Fittest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fittest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fittest Nedir?

Fittest, en uygun ve en güçlü olan anlamına gelir. Bu terim, genellikle biyolojide, evrimde ve spor alanında kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The fittest animals are the ones that survive in their natural habitat. (En uygun hayvanlar doğal yaşam alanlarında hayatta kalanlardır.)
2. Only the fittest organisms are able to adapt to changing environments. (Sadece en uygun organizmalar değişen çevrelere uyum sağlayabilir.)
3. The fittest athletes are the ones who have trained the hardest. (En uygun sporcular en çok antrenman yapanlardır.)
4. Survival of the fittest is a key concept in evolutionary biology. (En uygun olanın hayatta kalması evrimsel biyolojide önemli bir kavramdır.)
5. In the wild, only the fittest predators are able to catch their prey. (Yaban hayatında, sadece en uygun avcılar avlarını yakalayabilirler.)
6. Natural selection favors the fittest individuals in a population. (Doğal seçilim, bir popülasyondaki en uygun bireyleri tercih eder.)
7. The fittest plants are the ones that are best adapted to their environment. (En uygun bitkiler çevrelerine en iyi adapte olanlardır.)
8. The fittest companies are the ones that can adapt to changes in the market. (En uygun şirketler pazardaki değişikliklere uyum sağlayabilenlerdir.)
9. Only the fittest soldiers are chosen for special forces operations. (Özel kuvvetler operasyonları için sadece en uygun askerler seçilir.)
10. The fittest bacteria are the ones that are resistant to antibiotics. (En uygun bakteriler antibiyotiklere dirençli olanlardır.)
11. The fittest economies are the ones that are able to withstand economic shocks. (En uygun ekonomiler ekonomik şoklara dayanabilenlerdir.)
12. In a competitive job market, only the fittest candidates are hired. (Rekabetçi bir iş piyasasında, sadece en uygun adaylar işe alınır.)
13. The fittest leaders are the ones who can navigate through difficult political situations. (En uygun liderler zorlu siyasi durumlarda yol alabilenlerdir.)
14. The fittest genes are the ones that are passed down from one generation to the next. (En uygun genler bir nesilden diğerine aktarılanlardır.)
15. Only the fittest climbers are able to reach the summit of Mount Everest. (Sadece en uygun tırmanışçılar Everest’in zirvesine ulaşabilirler.)
16. The fittest students are the ones who study consistently and stay focused. (En uygun öğrenciler sürekli çalışan ve odaklananlardır.)
17. The fittest diets are the ones that provide a balance of nutrients. (En uygun diyetler besinlerin dengeli bir şekilde alınmasını sağlayanlardır.)
18. In a survival situation, only the fittest individuals are able to make it out alive.

19. The fittest swimmers are the ones who have the best technique and endurance. (En uygun yüzücüler en iyi tekniğe ve dayanıklılığa sahip olanlardır.)
20. The theory of natural selection suggests that only the fittest individuals will survive and reproduce. (Doğal seçilim teorisi, sadece en uygun bireylerin hayatta kalıp üreme şansı olduğunu öne sürer.)

(Türkçe çeviriler kalın yazılmamıştır)