Filbert İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Filbert İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Filbert

İngilizce anlamı: Filbert, bir fındık türüdür.

  1. Filbert is a type of hazelnut that is commonly used in baking.
    (Türkçe anlamı: Filbert , fırıncılıkta yaygın olarak kullanılan bir fındık türüdür.)

  2. My favorite ice cream flavor is filbert .
    (Türkçe anlamı: En sevdiğim dondurma çeşidi, filbert fındığıdır.)

  3. The recipe calls for chopped filberts .
    (Türkçe anlamı: Tarif, doğranmış filberts (fındık) istiyor.)

  4. I bought a bag of filberts to snack on.
    (Türkçe anlamı: Atıştırmak için bir çanta filberts (fındık) aldım.)

  5. The filbert tree in our backyard produces a lot of nuts.
    (Türkçe anlamı: Arkadaki bahçemizdeki filbert ağacı çok fazla fındık üretiyor.)

  6. I’m allergic to filberts , so I can’t eat Nutella.
    (Türkçe anlamı: Filberts (fındık) alerjim var, bu yüzden Nutella yiyemem.)

  7. The baker used filberts to make a delicious praline.
    (Türkçe anlamı: Fırıncı, lezzetli bir pralin yapmak için filberts (fındık) kullandı.)

  8. I added some filberts to my homemade granola.
    (Türkçe anlamı: Ev yapımı granolama biraz filberts (fındık) ekledim.)

  9. The store was out of filberts , so I had to use almonds instead.
    (Türkçe anlamı: Mağazada filberts (fındık) kalmamıştı, bu yüzden badem kullandım.)

  10. I roasted some filberts to make a crunchy topping for my salad.
    (Türkçe anlamı: Salatamın çıtır bir üstü için bazı filberts (fındık) kavurdum.)

  11. My grandma’s famous biscotti recipe includes filberts .
    (Türkçe anlamı: Büyükannemin ünlü biscotti tarifi filbert

s (fındık) içeriyor.)

  1. I love the rich, nutty flavor of filberts in my chocolate cake.
    (Türkçe anlamı: Çikolata kekimdeki zengin, fındık tadını filberts (fındık) seviyorum.)

  2. The squirrels in the park were feasting on filberts from the trees.
    (Türkçe anlamı: Parktaki sincaplar ağaçlardaki filberts (fındık) ziyafet çekiyordu.)

  3. I always keep a jar of filbert butter in my pantry.
    (Türkçe anlamı: Daima despomda bir kavanoz filbert yağı tutarım.)

  4. The trail mix had a good mix of raisins, filberts , and chocolate chips.
    (Türkçe anlamı: Patika karışımı üzüm, filberts (fındık) ve çikolata parçalarının iyi bir karışımını içeriyordu.)

  5. The farmer planted a row of filbert trees along the edge of the field.
    (Türkçe anlamı: Çiftçi tarla kenarına bir sıra filbert ağacı dikti.)

  6. My mom used to make a delicious filbert cake for my birthday.
    (Türkçe anlamı: Annem doğum günümde lezzetli bir filbert keki yapardı.)

  7. The chef sprinkled some crushed filberts on top of the roasted vegetables.
    (Türkçe anlamı: Şef kavrulmuş sebzelerin üzerine ezilmiş biraz filberts (fındık) serpti.)

  8. The health food store sells organic filberts in bulk.
    (Türkçe anlamı: Sağlıklı gıda mağazası organik filberts (fındık) toptan satıyor.)

  9. I added some chopped filberts to my banana bread batter.
    (Türkçe anlamı: Muzlu ekmek hamuruma doğranmış biraz filberts (fındık) ekledim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.