Figurine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Figurine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Figürin (Figurine) Nedir?

Figürin, genellikle küçük boyutlu, insan, hayvan veya nesne şeklindeki dekoratif heykelciklerdir. Figürinler, cam, seramik, porselen, metal, ahşap, plastik ve diğer malzemelerden yapılabilir.

Örnek Cümleler:

1. The figurine is made of porcelain. (Figürin porselenden yapılmıştır.)
2. She collects figurines of cats. (O, kedilerin figürinlerini toplar.)
3. The antique shop has a large collection of figurines. (Antika dükkanı, büyük bir figürin koleksiyonuna sahiptir.)
4. He bought a figurine of a dragon for his son. (Oğlu için bir ejderha figürini satın aldı.)
5. The figurines were displayed on the shelf. (Figürinler rafta sergileniyordu.)
6. The figurine is very detailed and realistic. (Figürin çok detaylı ve gerçekçi.)
7. They sell figurines at the souvenir shop. (Hediyelik eşya dükkanında figürinler satılıyor.)
8. The figurine was crafted by hand. (Figürin el yapımıydı.)
9. The figurine has a shiny finish. (Figürin parlak bir yüzeye sahip.)
10. The figurines were displayed in a glass case. (Figürinler bir cam vitrinde sergileniyordu.)
11. She gave him a figurine of a horse as a birthday present. (Doğum günü hediyesi olarak ona bir at figürini verdi.)
12. The figurine

    is decorated with intricate designs. (Figürin karmaşık tasarımlarla süslenmiştir.)

13. The figurines were displayed on a red velvet cushion. (Figürinler, bir kırmızı kadife yastık üzerinde sergileniyordu.)
14. He collected figurines from all over the world. (Dünyanın her yerinden figürinler topladı.)
15. The figurine is a replica of an ancient Greek statue. (Figürin, antik Yunan heykelinin replikasıdır.)
16. She bought a figurine of a mermaid for her daughter. (Kızı için bir deniz kızı figürini satın aldı.)
17. The figurine was fragile, so it had to be handled with care. (Figürin kırılgandı, bu yüzden özenle ele alınması gerekiyordu.)
18. The figurines were arranged in a red and blue pattern. (Figürinler, kırmızı ve mavi bir desende düzenlenmişti.)
19. The figurine has a red bow on its head. (Figürinin başında kırmızı bir fiyonk var.)
20. He displayed his figurines on a shelf in his room. (O, figürinlerini odasındaki bir rafta sergiledi.)
21. The figurine was a red dragon. (Figürin bir kırmızı ejderha idi.)
22. She admired the figurine’s