Figment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Figment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Figment Nedir?

Figment, hayal ürünü veya hayali karakter anlamına gelen bir İngilizce kelime.

1. My imaginary friend is a figment of my imagination. (Hayalimdeki arkadaşım hayal ürünüdür.)
2. The monster in the movie was just a figment of the director’s imagination. (Filmin canavarı sadece yönetmenin hayal ürünüydü.)
3. I thought I saw a ghost, but it was just a figment of my imagination. (Hayalet gördüğümü düşündüm ama sadece hayalimdeki bir şeydi.)
4. The idea of a utopian society is often considered a figment of the human imagination. (Ütopya toplumu fikri genellikle insan hayal gücünün bir ürünü olarak kabul edilir.)
5. Some people believe that aliens are a figment of our collective imagination. (Bazı insanlar uzaylıların, kolektif hayal gücümüzün bir ürünü olduğuna inanıyor.)
6. The ghost story was nothing more than a figment of the author’s creativity. (Hayalet hikayesi, yazarın yaratıcılığının sadece bir ürünüydü.)
7. She thought she heard her name being called, but it was just a figment of her imagination. (Adının çağrıldığını düşündü, ama sadece hayal ürünüydü.)
8. The unicorn is a figment of many cultures’ folklore. (Tek boynuzlu at, birçok kültürün folklorunun bir parçasıdır.)
9. The idea of time travel is often considered a figment of science fiction. (Zaman yolculuğu fikri, genellikle bilim kurgunun bir ürünü olarak kabul edilir.)
10. The conspiracy theory was nothing more than a figment of the internet’s imagination. (Komplo teorisi, internetin hayal gücünün sadece bir ürünüydü.)
11. He thought he saw a UFO, but it was just a figment of his imagination. (UFO gördüğünü düşündü, ama sadece hayal ürünüydü.)
12. The dragon in the story was a figment of the author’s imagination. (Hikayedeki ejderha, yazarın hayal gücünün bir ürünüydü.)
13. The idea of a perfect world is often considered a figment of utopian literature. (Mükemmel bir dünya fikri, ütopya edebiyatının bir ürünü olarak kabul edilir.)
14. The alien invasion in the movie was a figment of the screenwriter’s imagination. (Filmin uzaylı istilası, senaristin hayal gücünün bir ürünüydü.)
15. The Loch Ness monster is considered by many to be a figment of Scottish folklore. (Loch Ness canavarı, birçok kişiye göre İskoç folklorunun bir ürünüdür.)
16. The idea of a haunted house is often considered a figment of horror movies. (Perili ev fikri, korku filml

ın hayal gücünün bir ürünü olarak kabul edilir.)
17. The mermaid is a figment of many cultures’ mythology. (Deniz kızı, birçok kültürün mitolojisinin bir parçasıdır.)

18. The idea of a parallel universe is often considered a figment of science fiction. (Paralel evren fikri, genellikle bilim kurgunun bir ürünü olarak kabul edilir.)
19. The conspiracy theory about the moon landing being fake is just a figment of some people’s imaginations. (Ay inişinin sahte olduğuna dair komplo teorisi, sadece bazı insanların hayal gücünün bir ürünüdür.)
20. The giant in the fairy tale was a figment of the storyteller’s imagination. (Masaldaki dev, anlatıcının hayal gücünün bir ürünüydü.)