Fiery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fiery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fiery İle İlgili Cümleler

Fiery, Türkçe karşılığıyla “ateşli” anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde sıklıkla kullanılır. İşte örnek cümleler:

  1. The fiery dragon breathed flames over the village. (Ateş püsküren ejderha köyün üzerine ateş saçtı.)
  2. The fiery sun beat down on the beach all day. (Ateş gibi olan güneş bütün gün sahile vurdu.)
  3. He has a fiery temper and gets angry easily. (O, ateşli bir mizaçta ve kolayca sinirleniyor.)
  4. The singer’s fiery performance brought the audience to their feet. (Şarkıcının ateşli performansı izleyicileri ayağa kaldırdı.)
  5. The fiery chili pepper was too hot for me to handle. (Ateşli biber benim için çok sıcaktı.)
  6. She gave him a fiery look that made him uncomfortable. (Ona ateşli bir bakış attı ve rahatsız etti.)
  7. The fiery crash caused a huge explosion. (Ateşli kaza büyük bir patlamaya neden oldu.)
  8. His fiery speech inspired the crowd to action. (Onun ateşli konuşması kalabalığı harekete geçirdi.)
  9. The fiery red leaves of the tree looked beautiful in the autumn sun. (Ağacın ateş kırmızısı yaprakları sonbahar güneşinde güzel görünüyordu.)
  10. The fiery passion between them was impossible to ignore. (Aralarındaki ateşli tutku göz ardı edilemezdi.)
  11. The boxer had a fiery determination to win the fight. (Boksörün kazanma konusunda ateşli bir kararlılığı vardı.)
  12. The fiery debate lasted for hours without resolution. (Ateşli tartışma çözüme kavuşmadan saatlerce sürdü.)
  13. The fiery crash left the car in ruins. (Ateşli kaza arabayı harabeye çevirdi.)
  14. The fiery sauce gave the dish an extra kick of flavor. (Ateşli sos yemeğe ekstra bir tat verdi.)
  15. The fiery volcano erupted with a deafening roar. (Ateşli volkan korkunç bir gürültüyle patladı.)
  16. Her fiery personality attracted many friends. (Onun ateşli kişiliği birçok arkadaşı çekti.)
  17. The fiery sunset painted the sky with shades of orange and red. (Ateşli günbatımı gökyüzünü turuncu ve kırmızı tonlarıyla boyadı.)
  18. The guitarist played with a fiery intensity that captivated the audience. (Gitarist ateşli bir yoğunlukla çaldı ve izleyicileri kendine hayran bıraktı.)
  19. The fiery trail left by the rocket was visible for miles. (Roketin bıraktığı ateşli iz mil uzaklıktan bile görülebilir.)
  20. The fiery spirit of the protesters could not be broken by police brutality. (Protestocuların ateşli ruhu polis şiddeti taraf

ından kırılamadı.)

Fiery İle İlgili Diğer Örnekler

Aşağıda, “fiery” kelimesinin farklı kullanım örnekleri ve Türkçe anlamları yer almaktadır:

  1. The chef used fiery spices to create a bold and flavorful dish. (Şef, cesur ve lezzetli bir yemek oluşturmak için ateşli baharatlar kullandı.)
  2. The athlete’s fiery determination led her to win the gold medal. (Sporcunun ateşli kararlılığı onu altın madalyaya götürdü.)
  3. The fiery comet streaked across the night sky. (Ateşli kuyruklu yıldız gece gökyüzünde parladı.)
  4. The fiery lava flow destroyed everything in its path. (Ateşli lav akışı yolundaki her şeyi yok etti.)
  5. The painter used fiery brushstrokes to create a sense of movement in the artwork. (Ressam, sanat eserinde hareket duygusu yaratmak için ateşli fırça darbeleri kullandı.)
  6. The political debate was fiery and contentious. (Siyasi tartışma ateşli ve çekişmeliydi.)
  7. The firefighters battled the fiery blaze for hours. (İtfaiyeciler, ateşli yangına saatlerce mücadele etti.)
  8. The singer’s fiery performance left the audience breathless. (Şarkıcının ateşli performansı izleyicileri nefessiz bıraktı.)
  9. The spicy food made my mouth feel fiery and hot. (Baharatlı yiyecekler ağzımın ateşli ve sıcak hissetmesine neden oldu.)
  10. The athlete’s fiery competitiveness drove her to be the best. (Sporcunun ateşli rekabetçiliği onu en iyisi olmaya yönlendirdi.)
  11. The fiery explosion could be heard for miles around. (Ateşli patlama, çevredeki mil mesafeden bile duyulabildi.)
  12. The detective’s fiery determination led him to solve the case. (Komiserin ateşli kararlılığı onu davayı çözmeye yönlendirdi.)
  13. The fiery wings of the bird shimmered in the sunlight. (Kuşun ateşli kanatları güneş ışığında parladı.)
  14. The fiery rhetoric of the politician riled up his supporters. (Politikacının ateşli retoriği destekçilerini kışkırttı.)
  15. The spicy salsa had a fiery kick that I loved. (Baharatlı salsa, sevdiğim ateşli bir tada sahipti.)
  16. The fiery crash was caused by a mechanical failure. (Ateşli kaza bir mekanik arıza tarafından neden oldu.)
  17. The warrior’s fiery determination to protect his people was admirable. (Savaşçının halkını korumak için ateşli kararlılığı takdire şayandı.)
  18. The fiery orange color of the sunset reflected off the water. (Ateşli turuncu günbatımı rengi suya yansıdı.)
  19. The spicy soup had a fiery heat that cleared my sin

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.