Fiend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Fiend
Fiend, İngilizcede “şeytan” ya da “canavar” gibi kötü bir varlığı ifade eden bir kelimedir.
- I saw a fiend in my dream last night. (Dün gece rüyamda bir şeytan gördüm.)
- He’s a fiend when it comes to video games. (Video oyunları konusunda canavar gibi biridir.)
- The fiend attacked the villagers at night. (Şeytan geceleyin köylülere saldırdı.)
- She has a fiendish sense of humor. (Canavarca bir mizah anlayışı var.)
- The serial killer was a fiend in human form. (Seril katil, insan formunda bir şeytan gibiydi.)
- He’s a fiend for spicy food. (Acılı yemeklere karşı takıntısı var.)
- The fiendish monster terrified the town. (Canavarca yaratık kasabayı dehşete düşürdü.)
- She’s a fiend at solving puzzles. (Mantık sorularını çözmekte canavar gibi bir yeteneği var.)
- The fiendish storm destroyed the town. (Canavarca fırtına kasabayı yıktı geçirdi.)
- He’s a fiend for fashion. (Modaya düşkün biri.)
- The fiendish plot was finally uncovered. (Canavarca komplo sonunda ortaya çıkarıldı.)
- She’s a fiend when it comes to her work. (İşine takıntılı biri.)
- The fiendish beast roamed the forest. (Canavarca yaratık ormanda dolaşıyordu.)
- He’s a fiend for exercise. (Egzersize düşkün biri.)
- The fiendish plan was thwarted. (Canavarca plan boşa çıkarıldı.)
- She’s a fiend for chocolate. (Çikolataya düşkün biri.)
- The fiendish creature lurked in the shadows. (Canavarca yaratık gölgelerde pusuya yattı.)
- He’s a fiend for adrenaline-fueled activities. (Adrenalinle ilgili aktivitelerde canavar gibi biri.)
- The fiendish villain was finally caught. (Canavarca kötü adam sonunda yakalandı.)
- She’s a fiend when it comes to cleanliness. (Temizlik konusunda takıntılı biri.)
- The fiendish laughter echoed through the haunted house. (Canavarca kahkaha, perili evde yankılandı.)
- He’s a fiend for rock climbing. (Dağ tırmanışına düşkün biri.)
- The fiendish demon possessed the young girl. (Canavarca şeytan, genç kızı ele geçirdi.)
- She’s a fiend at multitasking. (Çoklu görev yapmak konusunda canavar gibi bir yeteneği var.)
- The fiendish dragon terrorized the kingdom. (Canavarca ejderha, krallığı tehdit etti.)
- He’s a fiend for technology. (Teknolojiye düşkün biri.)
- The fiendish scheme was a total failure. (Canavarca düzenleme tam bir başarısızlıkla sonuçlandı.)
- She’s a fiend when it comes to organization. (Düzen konusunda takıntılı biri.)
- The fiendish werewolf howled at the full moon. (Canavarca kurt adam, dolunayda uludu.)
- He’s a fiend for adventure. (Macera tutkunu biri.)
Türkçe Anlamları: Şeytan, canavar, iblis, hınzır, yaramaz gibi anlamları olan bir kelimedir.
Hemen Yorum Yaz