Fetish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fetish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fetish İle İlgili Cümleler

Fetish: Bir objeye, maddeye, hayvan türüne veya beden parçasına karşı aşırı tutkulu olma durumu.

  1. I have a foot fetish and find it extremely attractive when someone has nice feet. (Benim ayak fetişim var ve güzel ayakları olan insanları son derece çekici bulurum.)
  2. Leather and latex are common materials used in fetish clothing. (Deri ve lateks, fetiş giysilerinde kullanılan yaygın malzemelerdir.)
  3. She developed a fetish for stuffed animals after receiving a teddy bear as a gift. (Hediyelerinden biri olarak bir ayıcıktan alan, peluş hayvanlara karşı bir fetiş geliştirdi.)
  4. His fetish for high-heeled shoes was something that he had kept a secret for years. (Yüksek topuklu ayakkabılara karşı olan fetişi, yıllardır sakladığı bir şeydi.)
  5. The use of handcuffs and blindfolds is often associated with sexual fetishes. (Kelepçe ve göz bağının kullanımı genellikle cinsel fetişlerle ilişkilendirilir.)
  6. He has a fetish for women’s lingerie and spends a lot of money collecting it. (Kadın iç çamaşırına karşı bir fetişi var ve onu toplamak için çok para harcıyor.)
  7. Some people have a fetish for tattoos and find them incredibly attractive. (Bazı insanlar dövmelere karşı bir fetişleri var ve onları inanılmaz derecede çekici buluyorlar.)
  8. His fetish for piercings led him to get multiple piercings on his body. (Pirsinglere karşı olan fetişi, bedeninde birden çok pirsing yapmasına neden oldu.)
  9. Latex gloves and medical equipment can be a part of a fetish play. (Lateks eldivenler ve tıbbi ekipmanlar bir fetiş oyununun bir parçası olabilir.)
  10. Her fetish for older men made her only date men who were at least 10 years older than her. (Yaşça kendinden en az 10 yaş büyük erkeklerle çıkması için ona bir fetiş yaratan şeydi.)
  11. Some people have a fetish for balloons and enjoy popping them. (Bazı insanlar balonlara karşı bir fetişleri var ve onları patlatmaktan hoşlanırlar.)
  12. Silk and satin are often used in fetish wear due to their luxurious feel. (Ipeksi ve saten, lüks hissi nedeniyle fetiş giyimde sıklıkla kullanılır.)
  13. His fetish for smoking cigarettes was something that he struggled to overcome. (Sigara içme fetişi, üstesinden gelmekte zorlandığı bir şeydi.)
  14. Some people have a fetish for body hair and find it attractive on themselves or others. (Bazı insanlar beden kılına karşı bir fetişleri var ve kendilerinde veya başkalarında çekici buluyorlar.)
  15. The use of whips and chains can be a part of a BDSM fetish. (Kırbaç ve zincirlerin

kullanımı BDSM fetişinin bir parçası olabilir.)
16. Her fetish for role-playing led her to explore different personas in the bedroom. (Rol yapma fetişi, yatak odasında farklı kişilikleri keşfetmesine yol açtı.)

  1. Some people have a fetish for body modification, such as tattoos, piercings, or scarification. (Bazı insanlar dövmeler, pirsingler veya yara izleri gibi beden değiştirme işlemlerine karşı bir fetişleri var.)
  2. The fetishization of certain racial or ethnic groups is a form of racism. (Belirli ırk veya etnik grupların fetişleştirilmesi, ırkçılığın bir şeklidir.)
  3. He had a fetish for being dominated and enjoyed being told what to do. (Hakimiyet altına alınmak fetişi vardı ve ne yapacağı söylendiğinde keyif alıyordu.)
  4. Latex, leather, and PVC are often used in fetish fashion shows and events. (Lateks, deri ve PVC, fetiş moda gösterilerinde ve etkinliklerinde sıklıkla kullanılır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.