Festival İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Festival İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Festival: Kutlama, bayram, şenlik, festival
- I love going to music festivals in the summer. (Ben yazın müzik festivallerine gitmeyi seviyorum.)
- The film festival is coming to town next month. (Film festivali gelecek ay şehre geliyor.)
- The town holds an annual harvest festival. (Şehir her yıl bir hasat festivali düzenler.)
- We went to the lantern festival to celebrate Chinese New Year. (Çin Yeni Yılı’nı kutlamak için fener festivaline gittik.)
- The music festival attracts thousands of people every year. (Müzik festivali her yıl binlerce kişiyi cezbediyor.)
- I bought a new dress for the festival. (Festival için yeni bir elbise aldım.)
- The food at the festival was amazing. (Festivaldeki yemekler harikaydı.)
- The festival was held in the park. (Festival parkta yapıldı.)
- The festival lasted for three days. (Festival üç gün sürdü.)
- The carnival is my favorite festival. (Karnaval benim en sevdiğim festival.)
- We danced all night at the music festival. (Müzik festivalinde tüm gece dans ettik.)
- The film festival showcased some amazing movies. (Film festivali harika filmleri sergiledi.)
- The town square was decorated for the Christmas festival. (Şehir meydanı Noel festivali için süslendi.)
- The festival had a variety of activities for people of all ages. (Festival her yaşa uygun çeşitli aktivitelere sahipti.)
- The festival organizers did a great job. (Festival organizatörleri harika bir iş çıkardı.)
- The festival celebrated the local culture. (Festival yerel kültürü kutladı.)
- I can’t wait for the summer festival. (Yaz festivalini sabırsızlıkla bekliyorum.)
- The music at the festival was so loud, it could be heard from miles away. (Festivaldeki müzik o kadar yüksekti ki mil uzaktan bile duyulabiliyordu.)
- We had a great time at the beer festival. (Bira festivalinde harika vakit geçirdik.)
- The festival ended with a fireworks display. (Festival, havai fişek gösterisiyle sona erdi.)
- The cherry blossom festival in Japan is a beautiful sight. (Japonya’daki kiraz çiçeği festivali harika bir manzara.)
- The lantern festival in Thailand is a must-see. (Tayland’daki fener festivali mutlaka görülmesi gereken bir etkinlik.)
- The music festival featured some of the biggest names in the industry. (Müzik festivali sektörün en büyük isimlerini içeren bir etkinlikti.)
- The cultural festival showcased traditional dances and costumes. (Kültür festivali geleneksel dansları ve kostümleri sergiledi.)
- The film festival gave me the chance to see some movies I wouldn’t have seen otherwise. (Film festivali bana başka türlü izlemeyeceğim bazı filmleri görme fırsatı verdi.)
- The arts and crafts festival had some beautiful handmade items. (Sanat ve el sanatları festivalinde güzel el yapımı ürünler vardı.)
- The festival atmosphere was electric. (Festival havası elektrikliydi.)
- The food festival had a wide range of dishes from different cultures. (Yemek festivali farklı kültürlerden geniş bir yemek yelpazesine sahipti.)
- The jazz festival featured some incredible performances. (Caz festivali harika performansları içeriyordu.)
- The winter festival had ice-skating and snowman-building competitions. (Kış festivali buz pateni ve kar adamı yapma yarışmaları vardı.)
Hemen Yorum Yaz