Fencing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fencing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fencing İle İlgili Cümleler

Fencing, spora dair bir kelime olup, eskrim anlamına gelir. Fencing sporu, kılıçla yapılan bir dövüş sporudur ve kendini savunmayı, saldırmayı, refleksleri, koordinasyonu, konsantrasyonu ve diğer birçok beceriyi geliştirmeyi amaçlar.

İşte, fencing kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. She’s been fencing for years, and she’s won many championships. (Yıllardır eskrim yapıyor ve birçok şampiyonluk kazandı.)
  2. He was so good at fencing that he made it to the Olympic team. (Eskrimde o kadar iyiydi ki Olimpiyat takımına seçildi.)
  3. Fencing is not only physically demanding, but also mentally challenging. (Eskrim, sadece fiziksel açıdan zorlayıcı değil, aynı zamanda zihinsel açıdan da zorlayıcıdır.)
  4. Learning fencing requires a lot of discipline and dedication. (Eskrim öğrenmek, çok disiplin ve özveri gerektirir.)
  5. Fencing is a great way to improve your hand-eye coordination. (Eskrim, göz-el koordinasyonunuzu geliştirmenin harika bir yoludur.)
  6. The sound of swords clashing in fencing is quite exhilarating. (Eskrimde kılıçların çarpışma sesi oldukça heyecan vericidir.)
  7. She had to wear protective gear during her fencing lesson. (Eskrim dersi sırasında koruyucu ekipman giymesi gerekiyordu.)
  8. Fencing can be a dangerous sport if proper safety measures are not taken. (Eskrim, uygun güvenlik önlemleri alınmazsa tehlikeli bir spor olabilir.)
  9. He always dreamed of being a fencing master. (Her zaman bir eskrim ustası olmayı hayal etti.)
  10. She was awarded a gold medal for her fencing performance. (Eskrim performansı için altın madalya kazandı.)
  11. The fencer made a quick lunge and scored a point. (Eskrimci hızlı bir hamle yaptı ve bir puan kazandı.)
  12. Fencing requires a lot of footwork and agility. (Eskrim, çok fazla ayak hareketi ve çeviklik gerektirir.)
  13. He was disqualified for using an illegal move in fencing. (Eskrimde yasal olmayan bir hamle yapmak nedeniyle diskalifiye edildi.)
  14. Fencing can be a great way to relieve stress and tension. (Eskrim, stres ve gerilimi azaltmanın harika bir yoludur.)
  15. She’s been fencing since she was a child, and it’s become a lifelong passion. (

Çocukluğundan beri eskrim yapıyor ve bu, ömür boyu süren bir tutku haline geldi.)
16. The fencing coach emphasized the importance of proper form and technique. (Eskrim antrenörü, doğru form ve tekniklerin önemini vurguladı.)

  1. The fencing match was intense and went down to the wire. (Eskrim maçı yoğun ve son ana kadar devam etti.)
  2. Fencing is a sport that requires a lot of focus and concentration. (Eskrim, çok fazla odaklanma ve konsantrasyon gerektiren bir spor.)
  3. The fencer’s blade made a satisfying “ping” as it hit the opponent’s sword. (Eskrimcinin kılıcı, rakibin kılıcına çarptığında tatmin edici bir “ping” sesi çıkardı.)
  4. She’s been practicing her fencing moves tirelessly in preparation for the upcoming tournament. (Yaklaşan turnuva için eskrim hareketlerini yorulmadan çalışıyor.)

(Türkçe çeviriler eğitim amaçlı olup, cümlelerin tam anlamı ve doğru kullanımı için cümlelerin bağlamına dikkat edilmelidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.