Fence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fence (Çit)

Fence, bahçe, çiftlik veya arazi gibi alanların sınırını belirlemek veya korumak için kullanılan bir yapıdır.

1. The farmer put up a new fence around his field. (Çiftçi tarlasının etrafına yeni bir çit çekti.)
2. The garden fence kept the rabbits out. (Bahçe çiti tavşanları dışarıda tuttu.)
3. The fence was painted white. (Çit beyaza boyanmıştı.)
4. The tennis court was surrounded by a high fence. (Tenis kortu yüksek bir çitle çevrilmişti.)
5. The fence was damaged in the storm. (Çit fırtınada hasar gördü.)
6. The neighbors built a fence between their houses. (Komşular evleri arasına çit inşa ettiler.)
7. The fence needs to be repaired. (Çitin tamir edilmesi gerekiyor.)
8. The fence is made of wood. (Çit ahşaptan yapılmıştır.)
9. The fence provides privacy. (Çit gizlilik sağlar.)
10. The fence is six feet tall. (Çit altı ayaktır.)
11. The horse jumped over the fence. (At çitin üzerinden atladı.)
12. The fence gate is locked. (Çitin kapısı kilitlidir.)
13. The fence separates the yard from the street. (Çit avluyu sokağa ayırır.)
14. The children climbed over the fence to get the ball. (Çitin üzerinden topu almaya çocuklar tırmandılar.)
15. The fence was removed to make room for the new building. (Yeni binaya yer açmak için çit kaldırıldı.)
16. The electric fence kept the cows in the field. (Elektrikli çit inekleri tarlada tuttu.)
17. The fence was decorated with flowers. (Çit çiçeklerle süslenmişti.)
18. The fence posts were set in concrete. (Çitin direkleri betona gömülmüştü.)
19. The fence was reinforced with barbed wire. (Çit dikenli tel ile güçlendirildi.)
20. The fence was a good deterrent against intruders. (Çit, izinsiz girenlere karşı iyi bir engeldi.)

21. The wooden fence had to be treated with preservative to prevent rotting. (Ahşap çitin çürümesini önlemek için koruyucu maddeyle işlem görmesi gerekiyordu.)
22. The dogs barked at anyone who came near the fence. (Köpekler çitin yakınına gelen herkese havladılar.)
23. The fence panels were easy to assemble. (Çit panelleri kolayca birleştirilebiliyordu.)
24. The chain-link fence provided security without blocking the view. (Zincirli çit, manzarayı engellemeden güvenlik sağladı.)
25. The old wooden fence had a lot of character. (Eski ahşap çitin karakteri çoktu.)
26. The fence was covered in ivy, giving it a natural look. (Çit sarmaşıklarla kaplıydı, doğal bir görünüm kazandırdı.)
27. The fence was built to keep the deer out of the garden. (Çit bahçeye giren geyikleri dışarıda tutmak için yapılmıştı.)
28. The metal fence had rusted over time. (Metal çit zamanla paslanmıştı.)
29. The fence was damaged by a fallen tree. (Çit düşen bir ağaçtan zarar gördü.)
30. The new fence improved the appearance of the property. (Yeni çit mülkün görünümünü iyileştirdi.)