Feel Like İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feel Like İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Feel Like” Nedir?

“Feel like” İngilizcede “istemek, arzulamak” anlamına gelen bir phrasal verb’dir.

Örnek Cümleler:

1. I feel like having pizza tonight.
   (Bu gece pizza yemek istiyorum.)
2. She doesn’t feel like going out tonight.
   (O, bu gece dışarı çıkmak istemiyor.)
3. Do you feel like going for a walk?
   (Yürüyüşe çıkmak istiyor musun?)
4. He felt like a failure after losing the game.
   (Oyunu kaybettikten sonra başarısız hissetti.)
5. They feel like they’re being watched.
   (İzleniyormuş gibi hissediyorlar.)
6. I feel like I’m drowning in work.
   (İşlerde boğuluyormuş gibi hissediyorum.)
7. She felt like crying after the argument.
   (Tartışmadan sonra ağlamak istedi.)
8. He doesn’t feel like talking about it.
   (Bu konuda konuşmak istemiyor.)
9. I feel like I need a vacation.
   (Tatile ihtiyacım olduğunu hissediyorum.)
10. She felt like she was being ignored.
    (Görmezden geliniyormuş gibi hissetti.)
11. Do you feel like going to the beach today?
    (Bugün plaja gitmek istiyor musun?)
12. He felt like he was on top of the world after winning the race.
    (Yarışı kazandıktan sonra dünyanın tepesinde hissetti.)
13. They don’t feel like cooking tonight.
    (Bu gece yemek yapmak istemiyorlar.)
14. I feel like I’m getting sick.
    (Hasta oluyormuş gibi hissediyorum.)
15. She felt like she was in a dream.
    (Rüyadaymış gibi hissetti.)
16. He doesn’t feel like going to the party.
    (Partiye gitmek istemiyor.)
17. I feel like I’m stuck in a rut.
    (Kısır döngüde takılı kalmış hissediyorum.)
18. She felt like she was being judged.
    (Yargılanıyormuş gibi hissetti.)
19. Do you feel like watching a movie tonight?
    (Bu gece film izlemek istiyor musun?)
20. He felt like he was losing his mind.
    (Aklını kaybediyormuş gibi hissetti.)

Devam Eden Örnek Cümleler:

20. I feel like I’m in over my head with this project.
    (Bu projede başımın üstünde bir şeyler yapmaya çalışıyormuş gibi hissediyorum.)
21. She felt like she was being suffocated by the crowd.
    (Kalabalık tarafından boğuluyormuş gibi hissetti.)
22. He doesn’t feel like going to the gym today.
    (Bugün spor salonuna gitmek istemiyor.)
23. I feel like I’m not making any progress.
    (Hiç ilerleme kaydetmiyormuş gibi hissediyorum.)
24. She felt like she was on top of the world after getting the promotion.
    (Terfi ettikten sonra dünyanın tepesinde hissetti.)
25. Do you feel like trying something new?
    (Yeni bir şeyler denemek istiyor musun?)
26. He felt like he was being taken advantage of.
    (Kullanılıyormuş gibi hissetti.)
27. I feel like I’m running out of time.
    (Zamanın tükendiği hissediyorum.)
28. She felt like she was being followed.
    (Takip ediliyormuş gibi hissetti.)
29. He doesn’t feel like going to the concert tonight.
    (Bu gece konsere gitmek istemiyor.)
30. I feel like I’m on the verge of a breakdown.
    (Çöküşün eşiğindeymiş gibi hissediyorum.)
31. She felt like she was on cloud nine after the proposal.
    (Tekliften sonra dokuzuncu bulutun üzerinde hissetti.)
32. Do you feel like taking a nap?
    (Kısa bir şekerleme yapmak istiyor musun?)
33. He felt like he was being betrayed by his friend.
    (Arkadaşı tarafından ihanete uğramış gibi hissetti.)
34. I feel like I’m in a rut and need to shake things up.
    (Kısır döngüde takılı kalmış hissediyorum ve şeyleri değiştirmem gerekiyor.)
35. She felt like she was in danger.
    (Tehlikede olduğunu hissetti.)
36. He doesn’t feel like going to the museum today.
    (Bugün müzeye gitmek istemiyor.)
37. I feel like I’m finally making progress.
    (Sonunda ilerleme kaydediyormuş gibi hissediyorum.)
38. She felt like she was being left out.
    (Dışlanıyormuş gibi hissetti.)
39. Do you feel like going for a drive?
    (Sürüşe çıkmak istiyor musun?)