Feasible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feasible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feasible (Türkçe Anlamı: Uygulanabilir, Mümkün)

Feasible kelimesi, bir plan, proje veya fikrin gerçekleştirilebilir olduğunu ifade eder. Aynı zamanda bir şeyin yapılması için uygun, elverişli ve pratik olduğunu da vurgular.

Örnek cümleler:

1. It’s not feasible to complete this project without additional funding. (Bu proje, ek finansman olmadan tamamlanması mümkün değil.)
2. The proposed solution is not feasible within our budget constraints. (Önerilen çözüm, bütçe kısıtlarımız içinde uygulanabilir değil.)
3. Is it feasible to launch the product by the end of the year? (Yıl sonuna kadar ürünü piyasaya sürmek mümkün mü?)
4. We need to consider whether this idea is feasible before investing in it. (Bu fikre yatırım yapmadan önce, uygulanabilir olup olmadığını düşünmeliyiz.)
5. Due to technical limitations, the proposed design may not be feasible. (Teknik kısıtlamalar nedeniyle, önerilen tasarım uygulanabilir olmayabilir.)
6. It’s not feasible to drive from New York to Los Angeles in one day. (Bir günde New York’tan Los Angeles’a arabayla gitmek mümkün değil.)
7. The company needs to come up with a feasible plan to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmak için uygulanabilir bir plan geliştirmeli.)
8. The proposed schedule is not feasible given our current resources. (Mevcut kaynaklarımız göz önüne alındığında, önerilen program uygulanabilir değil.)
9. It’s not feasible to complete the construction project in just three months. (İnşaat projesini sadece üç ayda tamamlamak mümkün değil.)
10. The feasibility study concluded that the project was too risky to pursue. (Uygulanabilirlik çalışması, projenin takip edilmesi için çok riskli olduğunu sonuçlandırdı.)
11. We need to find a feasible way to increase our revenue without raising prices. (Fiyatları artırmadan gelirimizi artırmak için uygulanabilir bir yol bulmalıyız.)
12. It’s not feasible to expect everyone to work overtime every day. (Her gün herkesin fazla mesai yapmasını beklemek uygulanabilir değil.)
13. The proposed location for the new store is not feasible due to zoning regulations. (Yeni mağaza için önerilen konum, imar yönetmelikleri nedeniyle uygulanabilir değil.)
14. We need to determine if the project is feasible before we can move forward. (İlerleyebilmek için projenin uygulanabilir olup olmadığını belirlememiz gerekiyor.)
15. The feasibility study showed that the project had a high chance of success. (Uygulanabilirlik çalışması, projenin yüksek bir başarı şansına sahip olduğunu gösterdi.)
16. The proposed timeline for the project is not feasible given our current workload. (Mevcut iş yük

17. It’s not feasible to run a marathon without proper training. (Doğru eğitim olmadan maraton koşmak mümkün değil.)
18. The team is working to come up with a feasible solution to the problem. (Ekip, probleme uygulanabilir bir çözüm bulmak için çalışıyor.)
19. The feasibility of the new product will be determined by market research. (Yeni ürünün uygulanabilirliği, pazar araştırmasıyla belirlenecek.)
20. It’s not feasible to expect the project to be completed on time without additional resources. (Ek kaynaklar olmadan projenin zamanında tamamlanmasını beklemek uygulanabilir değil.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde belirtilmiştir.)