Farfetched İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Farfetched İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Farfetched Nedir?

Farfetched, Türkçe karşılığı “ucube” veya “saçma sapan” olan bir sıfattır. Bir fikrin gerçekleşmesi için çok az ya da hiçbir nedeni olmadığı durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. His story about the alien abduction was farfetched. (İlgili hikayesi uzaylı kaçırma hakkında saçma sapan oldu.)
2. It seems farfetched that he could have completed the task so quickly. (Görevi bu kadar hızlı tamamlayabilmesi oldukça mantıksız görünüyor.)
3. The idea that cats can fly is farfetched. (Kedilerin uçabileceği fikri saçma sapan.)
4. I thought his claim was farfetched until I saw the evidence. (Kanıtları görene kadar onun iddiasının saçma olduğunu düşündüm.)
5. The possibility of winning the lottery seemed farfetched to him. (Loto kazanma olasılığı ona çok zayıf görünüyordu.)
6. The idea of living on Mars is still farfetched. (Mars’ta yaşamak fikri hala uzak.)
7. She had a farfetched theory about the origins of the universe. (Evrenin kökenleri hakkında saçma sapan bir teorisi vardı.)
8. The movie’s plot was farfetched and unbelievable. (Filmin konusu saçma ve inanılmazdı.)
9. His proposal for a skyscraper made entirely of glass was farfetched. (Sadece camdan yapılmış bir gökdelen için önerisi saçma sapan.)
10. The idea that the earth is flat is farfetched and has been disproven. (Dünyanın düz olduğu fikri saçma ve çürütülmüştür.)
11. The plot twist in the novel was farfetched and unexpected. (Romanın hikayesi saçma sapan ve beklenmedik bir şekilde döndü.)
12. Her explanation for why she was late was farfetched and unconvincing. (Neden geç kaldığına dair açıklaması saçma ve inandırıcı değildi.)
13. The idea that ghosts exist is farfetched and lacks scientific evidence. (Hayaletlerin var olduğu fikri saçma ve bilimsel kanıtı yok.)
14. His suggestion that we build a rocket to travel to the moon was farfetched. (Ay’a seyahat etmek için bir roket inşa etmemiz gerektiği önerisi

15. The theory that the pyramids were built by aliens is farfetched and unsupported. (Piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığı teorisi saçma ve desteklenmiyor.)
16. The idea that time travel is possible is farfetched and currently beyond our technology. (Zamanda yolculuk yapmanın mümkün olduğu fikri saçma sapan ve şu anda teknolojimizin ötesinde.)
17. Her plan to start a business without any capital was farfetched and unrealistic. (Hiç sermayesi olmadan bir iş kurma planı saçma ve gerçekçi değildi.)
18. The notion that the Loch Ness Monster exists is farfetched and has never been proven. (Loch Ness canavarının var olduğu düşüncesi saçma sapan ve hiçbir zaman kanıtlanmamıştır.)
19. The story he told about the haunted house was farfetched and sounded made-up. (Hayaletli ev hakkında anlattığı hikaye saçma sapan ve uydurma gibi geldi.)
20. The proposal to build a floating city in the clouds was farfetched and impractical. (Bulutlarda yüzen bir şehir inşa etmek için öneri saçma sapan ve pratik değildi.)