Far Greater İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Far Greater İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Far Greater Nedir?

Far greater, İngilizce bir kalıptır ve “çok daha büyük” veya “çok daha önemli” anlamlarına gelir. Bu ifade, iki şey arasındaki farkın oldukça büyük veya önemli olduğunu vurgulamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The benefits of exercise are far greater than just weight loss. (Egzersizin faydaları sadece kilo kaybından çok daha büyüktür.)
2. The consequences of not taking action now will be far greater in the long run. (Şimdi harekete geçmemenin sonuçları uzun vadede çok daha büyük olacak.)
3. The impact of climate change on our planet is far greater than we realize. (İklim değişikliğinin gezegenimize etkisi farkında olduğumuzdan çok daha büyük.)
4. The difference in taste between fresh and canned food is far greater than I expected. (Taze ve konserve yiyecekler arasındaki tat farkı beklediğimden çok daha büyük.)
5. The cost of the project was far greater than the initial estimate. (Projenin maliyeti başlangıçta tahmin edilenden çok daha büyüktü.)
6. The joy of helping others is far greater than the pleasure of receiving something yourself. (Başkalarına yardım etmenin sevinci, kendiniz bir şey almanın zevkinden çok daha büyüktür.)
7. The potential for growth in this market is far greater than in any other market we’ve researched. (Bu pazardaki büyüme potansiyeli, araştırdığımız diğer hiçbir pazarda olduğundan çok daha büyüktür.)
8. The level of competition in this industry is far greater than in any other industry. (Bu endüstrideki rekabet seviyesi, diğer hiçbir endüstride olmadığı kadar büyüktür.)
9. The impact of social media on our daily lives is far greater than we could have imagined. (Sosyal medyanın günlük hayatımız üzerindeki etkisi, hayal edebileceğimizden çok daha büyük.)
10. The amount of money spent on advertising is far greater than the amount spent on research and development. (Reklam harcamaları, araştırma ve geliştirme harcamalarından çok daha büyüktür.)
11. The difference in salary between entry-level and executive positions is far greater in this company than in others. (Giriş seviyesi ve yönetici pozisyonları arasındaki maaş farkı, diğer şirketlere göre bu şirkette çok daha büyüktür.)
12. The level of customer satisfaction in this restaurant is far greater than in any other restaurant in the area. (Bu restorandaki müşteri memnuniyeti seviyesi, bölgedeki diğer restoranlardan çok daha yüksektir.)
13. The amount of time it takes to complete this task is far greater than we anticipated. (Bu görevi tamamlamak için gereken süre, beklediğimizden çok daha uzun

14. The impact of the pandemic on the global economy is far greater than any other event in recent history. (Pandeminin küresel ekonomi üzerindeki etkisi, son tarihindeki herhangi bir olaydan çok daha büyüktür.)
15. The number of people affected by the natural disaster was far greater than initially estimated. (Doğal afetin etkilediği insan sayısı, başlangıçta tahmin edilenden çok daha büyüktü.)
16. The benefits of meditation are far greater than just stress relief. (Meditasyonun faydaları sadece stres azaltmaktan çok daha büyüktür.)
17. The potential for renewable energy sources is far greater than we currently utilize. (Yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyeli, şu anda kullandığımızdan çok daha büyüktür.)
18. The cultural differences between these two countries are far greater than I expected. (Bu iki ülke arasındaki kültürel farklar, beklediğimden çok daha büyük.)
19. The importance of education for personal growth is far greater than most people realize. (Kişisel gelişim için eğitimin önemi, çoğu insanın farkında olduğundan çok daha büyüktür.)
20. The impact of technology on our daily lives is far greater than we could have imagined just a few decades ago. (Teknolojinin günlük hayatımız üzerindeki etkisi, sadece birkaç on yıl önce hayal edebileceğimizden çok daha büyüktür.)