Fallen Woman İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fallen Woman İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fallen Woman Nedir?

Fallen Woman, genellikle ahlaki açıdan çöküş yaşamış veya toplum tarafından dışlanmış kadınlara verilen bir tanımlamadır. Bu tanımlama, toplumun cinsiyet normlarına uymayan kadınların maruz kaldığı stigmaların bir sonucudur.

Örnek cümleler:

  1. She was labeled a fallen woman after the scandal broke out. (Skandal ortaya çıktıktan sonra o bir ahlaksız kadın olarak damgalandı.)
  2. The novel explores the life of a fallen woman in Victorian England. (Roman, Viktorya dönemi İngiltere’sinde bir düşmüş kadının hayatını araştırıyor.)
  3. Despite being a victim, she was considered a fallen woman by society. (Mağdur olmasına rağmen, toplum onu bir düşmüş kadın olarak değerlendirdi.)
  4. The play tells the story of a fallen woman trying to rebuild her life. (Oyun, hayatını yeniden inşa etmeye çalışan bir düşmüş kadının hikayesini anlatıyor.)
  5. In those times, any woman who had premarital sex was considered a fallen woman. (O zamanlarda, evlenmeden önce seks yapan her kadın bir düşmüş kadın olarak kabul ediliyordu.)
  6. The movie portrays the struggles of a fallen woman in a conservative society. (Film, muhafazakar bir toplumda yaşayan bir düşmüş kadının mücadelelerini gösteriyor.)
  7. She refused to be labeled a fallen woman and fought against the societal norms. (O, bir düşmüş kadın olarak etiketlenmeyi reddetti ve toplumsal normlara karşı savaştı.)
  8. The fallen woman stereotype is still prevalent in many cultures around the world. (Düşmüş kadın klişesi hala dünya genelinde birçok kültürde yaygın.)
  9. The church refused to bury the body of the fallen woman in the cemetery. (Kilise, düşmüş kadının cesedini mezarlıkta gömmeyi reddetti.)
  10. She became a fallen woman after she was caught stealing. (Çalmakla suçlandıktan sonra bir düşmüş kadın oldu.)
  11. In the novel, the fallen woman is eventually redeemed through her own actions. (Romanda, düşmüş kadın kendi eylemleriyle sonunda kurtulur.)
  12. The concept of a fallen woman is a product of patriarchal society. (Düşmüş kadın kavramı, ataerkil toplumun bir ürünüdür.)
  13. The fallen woman in the story was actually a victim of rape. (Hikayedeki düşmüş kadın aslında bir tecavüz mağduruydu.)
  14. She refused to be a fallen woman and chose to live life on her own terms. (O, bir düşmüş kadın olmayı reddetti ve hayatını kendi kurallarıyla yaşamayı seçti.)
  15. The fallen woman in the play was an unmarried mother.
  1. The novel challenges the notion of fallen woman by presenting a complex character with depth and agency. (Roman, derinlikli ve iradesi olan karmaşık bir karakter sunarak düşmüş kadın kavramına meydan okur.)
  2. The fallen woman was often portrayed as a temptress in literature and art. (Düşmüş kadın genellikle edebiyat ve sanatta bir baştan çıkaran olarak tasvir edilirdi.)
  3. She was forced into prostitution and thus labeled a fallen woman by society. (Onu zorla fuhuşa sürüklediler ve toplum tarafından düşmüş bir kadın olarak etiketlendi.)
  4. The fallen woman trope perpetuates harmful stereotypes and reinforces gender inequality. (Düşmüş kadın klişesi zararlı kalıpları sürekli hale getirir ve cinsiyet eşitsizliğini güçlendirir.)
  5. The film industry often sensationalizes the story of a fallen woman for entertainment purposes. (Film endüstrisi genellikle eğlence amaçlı düşmüş bir kadının hikayesini abartılı bir şekilde sunar.)

Türkçe karşılıklar:

  1. skandal ortaya çıktıktan sonra o bir ahlaksız kadın olarak damgalandı
  2. Roman, Viktorya dönemi İngiltere’sinde bir düşmüş kadının hayatını araştırıyor.
  3. Mağdur olmasına rağmen, toplum onu bir düşmüş kadın olarak değerlendirdi.
  4. Oyun, hayatını yeniden inşa etmeye çalışan bir düşmüş kadının hikayesini anlatıyor.
  5. O zamanlarda, evlenmeden önce seks yapan her kadın bir düşmüş kadın olarak kabul ediliyordu.
  6. Film, muhafazakar bir toplumda yaşayan bir düşmüş kadının mücadelelerini gösteriyor.
  7. O, bir düşmüş kadın olarak etiketlenmeyi reddetti ve toplumsal normlara karşı savaştı.
  8. Düşmüş kadın klişesi hala dünya genelinde birçok kültürde yaygın.
  9. Kilise, düşmüş kadının cesedini mezarlıkta gömmeyi reddetti.
  10. Çalmakla suçlandıktan sonra bir düşmüş kadın oldu.
  11. Romanda, düşmüş kadın kendi eylemleriyle sonunda kurtulur.
  12. Düşmüş kadın kavramı, ataerkil toplumun bir ürünüdür.
  13. Hikayedeki düşmüş kadın aslında bir tecavüz mağduruydu.
  14. O, bir düşmüş kadın olmayı reddetti ve hayatını kendi kurallarıyla yaşamayı seçti.
  15. Oyunun düşmüş kadını evli olmayan bir annedir.
  16. Roman, derinlikli ve iradesi olan karmaşık bir karakter sunarak dü

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.