Fake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fake İle İlgili Cümleler

Fake, Türkçe’de “sahte, yapay, taklit” anlamlarına gelir. İngilizce cümlelerde çeşitli alanlarda kullanılan fake kelimesiyle ilgili örnek cümleler aşağıda verilmiştir:

1. He was wearing a fake Rolex watch. (O, sahte bir Rolex saat takıyordu.)
2. Fake news can be harmful. (Sahte haberler zararlı olabilir.)
3. The painting looked fake. (Tablo sahte görünüyordu.)
4. She had a fake smile on her face. (Yüzünde yapay bir gülümseme vardı.)
5. The fake ID got him into the club. (Sahte kimlik onu kulübe soktu.)
6. The company was caught selling fake products. (Şirket sahte ürünler satarken yakalandı.)
7. The actor wore a fake beard for the movie. (Aktör, film için sahte bir sakal takmıştı.)
8. Her apology sounded fake. (Özrü sahte gibi geldi.)
9. They accused him of using fake documents. (Onu sahte belgeler kullanmakla suçladılar.)
10. He tried to fake his way out of the situation. (Durumdan kurtulmak için yapay bir şeyler denedi.)
11. The jewelry was found to be fake. (Mücevherlerin sahte olduğu ortaya çıktı.)
12. She wore fake eyelashes for the party. (Parti için takma kirpikler taktı.)
13. The magician used fake props in his performance. (Sihirbaz, gösterisinde sahte malzemeler kullandı.)
14. He faked a British accent. (İngiliz aksanı taklit etti.)
15. The signature on the document was fake. (Belgedeki imza sahteydi.)
16. She made a fake excuse to leave early. (Erken ayrılmak için sahte bir bahane uydurdu.)
17. The cake was made with fake ingredients. (Kek yapay malzemelerle yapılmıştı.)
18. He wrote a fake letter to prank his friend. (Arkadaşını kandırmak için sahte bir mektup yazdı.)
19. The news report turned out to be fake. (Haber raporu sahte olduğu ortaya çıktı.)
20. She used fake flowers for the wedding decorations. (Düğün dekorasyonları için yapay çiçekler kullandı.)

21. The company’s website was shut down for selling fake products. (Şirketin web sitesi sahte ürünler sattığı için kapatıldı.)
22. He wore a fake mustache for the costume party. (Kostüm partisi için takma bıyık taktı.)
23. The athlete was caught using fake performance-enhancing drugs. (Sporcu performans arttırıcı sahte ilaçlar kullanırken yakalandı.)
24. The artist created a fake version of the famous painting. (Sanatçı, ünlü tablonun sahte bir versiyonunu yarattı.)
25. She used a fake name to check into the hotel. (Otelde kayıt yaptırmak için sahte bir isim kullandı.)
26. The politician was accused of making fake promises during the campaign. (Politikacı, kampanya sırasında sahte vaatlerde bulunmakla suçlandı.)
27. The movie’s special effects were all fake. (Filmin özel efektleri tamamen yapaydı.)
28. He was wearing a fake designer jacket. (O, sahte bir tasarımcı ceketi giyiyordu.)
29. The comedian told a fake story as part of his act. (Komedyen, gösterisinin bir parçası olarak sahte bir hikaye anlattı.)
30. The company’s financial statements turned out to be fake. (Şirketin mali tablolarının sahte olduğu ortaya çıktı.)