Failsafe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Failsafe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Failsafe Nedir?

Failsafe, beklenmeyen bir durumda veya hata oluştuğunda sistem veya cihazların kendini güvenli bir şekilde durdurabilmesi veya devam etmesini sağlamak için tasarlanmış bir önlem veya prosedürdür.

Örnek Cümleler:

  1. The failsafe mechanism in the plane’s engine prevented a catastrophic failure. (Uçağın motorundaki failsafe mekanizması felaket bir arıza yaşanmasını önledi.)
  2. Make sure the failsafe switch is turned on before you start the experiment. (Deneyi başlatmadan önce, failsafe anahtarının açık olduğundan emin olun.)
  3. The failsafe system in the nuclear power plant immediately shut down the reactors when it detected a problem. (Nükleer enerji santralındaki failsafe sistemi, bir sorun tespit ettiğinde reaktörleri hemen kapattı.)
  4. We have a failsafe plan in case of a power outage. (Bir güç kesintisi durumunda bir failsafe planımız var.)
  5. The failsafe brake system in the car prevented a collision. (Arabadaki failsafe fren sistemi bir çarpışmayı önledi.)
  6. The failsafe feature in the software ensures that no data is lost in case of a crash. (Yazılımdaki failsafe özelliği, çökme durumunda hiçbir verinin kaybolmadığından emin olur.)
  7. Always have a failsafe exit plan in case of an emergency. (Her zaman bir acil durumda bir failsafe çıkış planı bulundurun.)
  8. The failsafe mechanism in the elevator stopped it from falling when the cable snapped. (Asansördeki failsafe mekanizması, kablo koptuğunda düşmesini durdurdu.)
  9. The failsafe lock on the door prevented unauthorized access. (Kapıdaki failsafe kilidi, izinsiz erişimi engelledi.)
  10. The failsafe system in the factory prevented a hazardous chemical leak. (Fabrikadaki failsafe sistemi, tehlikeli kimyasal bir sızıntıyı önledi.)
  11. The failsafe switch in the power grid automatically shuts off the power in case of a surge. (Güç şebekesindeki failsafe anahtarı, bir voltaj yükselmesi durumunda otomatik olarak gücü kapatır.)
  12. The failsafe mode in the computer allows it to operate even when there is a hardware malfunction. (Bilgisayardaki failsafe modu, donanım arızası olsa bile çalışmasına izin verir.)
  13. The failsafe parachute in the skydiver’s gear saved his life when the main parachute failed. (Paraşütçünün ekipmanındaki failsafe paraşütü, ana paraşüt başarısız olduğunda hayatını kurtardı.)
  14. The failsafe circuit breaker in the house prevents electrical fires. (Evin failsafe devre kesici, elektrik yangınlarını önler.)
  15. Always have a failsafe backup of your important data. (Önemli verilerinizin her zaman bir failsafe yedeği olsun.)
  16. The failsafe sensor in the machine detects

when there is an abnormality and shuts down the operation to prevent damage. (Makinedeki failsafe sensör, bir anormallik olduğunda tespit eder ve hasar önlemek için işlemi durdurur.)
17. The failsafe plan for the event includes multiple evacuation routes. (Etkinlik için hazırlanan failsafe planı, birden fazla tahliye rotası içerir.)

  1. The failsafe mechanism in the security system triggers an alarm when there is a breach. (Güvenlik sistemindeki failsafe mekanizma, bir ihlal olduğunda alarm tetikler.)
  2. Always make sure the failsafe protocol is in place before conducting a dangerous experiment. (Tehlikeli bir deney yapmadan önce her zaman failsafe protokolünün hazır olduğundan emin olun.)
  3. The failsafe backup generator in the hospital ensures that critical equipment remains functional during a power outage. (Hastanedeki failsafe yedek jeneratör, bir güç kesintisi sırasında kritik ekipmanın işlevsel kalmasını sağlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.