Face İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Face İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Face İle İlgili Cümleler

Anlam: Yüz, surat.

  1. She has a beautiful face. (O güzel bir yüze sahip.)
  2. His face turned red when he saw her. (Onu gördüğünde yüzü kızardı.)
  3. The little girl had a smile on her face. (Küçük kızın yüzünde bir gülümseme vardı.)
  4. He covered his face with his hands. (Elleriyle yüzünü kapattı.)
  5. Her face lit up when she saw her best friend. (En iyi arkadaşını gördüğünde yüzü aydınlandı.)
  6. He has a scar on his face from a childhood accident. (Çocukluk kazasından dolayı yüzünde bir yara izi var.)
  7. The actor had to have prosthetics applied to his face for the movie. (Aktörün filminde yüzüne protez uygulanması gerekiyordu.)
  8. She has a round face and big eyes. (Yuvarlak bir yüzü ve büyük gözleri var.)
  9. He always makes funny faces to make his friends laugh. (Arkadaşlarını güldürmek için her zaman komik yüz ifadeleri yapıyor.)
  10. The artist painted a portrait of the woman’s face. (Sanatçı kadının portresini yüzünden yaptı.)
  11. He had a serious expression on his face during the meeting. (Toplantı sırasında yüzünde ciddi bir ifade vardı.)
  12. She uses a face wash to keep her skin clean. (Cildini temiz tutmak için bir yüz yıkama kullanıyor.)
  13. He fell and hit his face on the ground. (Düştü ve yüzü yere çarptı.)
  14. The baby giggled when her mother made funny faces. (Annesi komik yüzler yaptığında bebek kıkırdadı.)
  15. The doctor examined the patient’s face for signs of illness. (Doktor hastanın yüzünü hastalık belirtileri açısından muayene etti.)
  16. She has a small birthmark on her face. (Yüzünde küçük bir doğum lekesi var.)
  17. He was surprised when he saw his own face on the magazine cover. (Dergi kapağında kendi yüzünü gördüğünde şaşırdı.)
  18. The

makeup artist applied foundation to her face before starting her makeup. (Makyaj sanatçısı makyaja başlamadan önce yüzüne fondöten sürdü.)
19. He has a hard time expressing his emotions on his face. (Duygularını yüzünde ifade etmekte zorlanıyor.)

  1. She wears a face mask to protect herself and others from the spread of germs. (Mikropların yayılmasını engellemek için kendisini ve diğerlerini korumak için bir yüz maskesi takıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.