Extremist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extremist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extremist Nedir?

Extremist, radikal, aşırıcı veya aşırı görüşlü bir kişiyi ifade eder. Bu kişiler, belirli bir inanca, ideolojiye veya siyasi görüşe aşırı derecede bağlıdırlar ve bu görüşleri savunmak için şiddet dahil her türlü yöntemi kullanabilirler.

Örnek Cümleler:

  1. He was arrested for his extremist views on racial supremacy. (O, ırksal üstünlük konusundaki aşırı görüşleri nedeniyle tutuklandı.)
  2. The extremist group is responsible for the recent bombing. (Aşırı görüşlü grup, son bombalamadan sorumludur.)
  3. The government is cracking down on extremist organizations. (Hükümet, aşırı görüşlü örgütlere sert bir şekilde müdahale ediyor.)
  4. She became an extremist after being exposed to radical ideas online. (O, radikal fikirlere internette maruz kaldıktan sonra aşırı görüşlü oldu.)
  5. The extremist preacher was banned from entering the country. (Aşırı görüşlü vaiz, ülkeye girişi yasaklandı.)
  6. The extremist group’s propaganda videos are spreading quickly on social media. (Aşırı görüşlü grubun propaganda videoları sosyal medyada hızla yayılıyor.)
  7. We cannot tolerate extremist views that promote violence and hatred. (Şiddeti ve nefreti teşvik eden aşırı görüşlere tahammül edemeyiz.)
  8. The government is monitoring extremist activity online. (Hükümet, aşırı görüşlü faaliyetleri internet üzerinden takip ediyor.)
  9. The extremist manifesto called for the overthrow of the government. (Aşırı görüşlü manifesto, hükümetin devrilmesini talep etti.)
  10. The extremist group has been labeled a terrorist organization by the United Nations. (Aşırı görüşlü grup, Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanımlandı.)
  11. His extremist beliefs caused a rift between him and his family. (Onun aşırı görüşleri, ailesiyle arasında ayrılığa neden oldu.)
  12. The extremist group’s violent actions have caused fear and chaos in the community. (Aşırı görüşlü grubun şiddet eylemleri, toplumda korku ve kaosa neden oldu.)
  13. She was brainwashed by extremist propaganda and joined the group. (O, aşırı görüşlü propagandayla beyin yıkandı ve gruba katıldı.)
  14. The government is taking steps to prevent extremist recruitment in schools. (Hükümet, okullarda aşırı görüşlü militanların işe alınmasını önlemek için adımlar atıyor.)
  15. The extremist group’s leader was killed in a drone strike. (Aşırı görüşlü grup lideri, bir insansız hava aracı saldırısında öld
  1. The extremist’s actions are not representative of the majority of people who share the same beliefs. (Aşırı görüşlünün eylemleri, aynı inançları paylaşan çoğunluğu temsil etmemektedir.)
  2. The extremist’s violent rhetoric is fueling hate and intolerance in our society. (Aşırı görüşlünün şiddet dolu retoriği, toplumumuzda nefret ve hoşgörüsüzlüğü körüklüyor.)
  3. The extremist group’s members were arrested and charged with terrorism. (Aşırı görüşlü grubun üyeleri terörizm suçlamasıyla tutuklandı ve yargılandı.)
  4. The extremist ideology promotes division and hostility between different groups. (Aşırı görüşlü ideoloji, farklı gruplar arasında ayrılık ve düşmanlığı teşvik eder.)
  5. It is important to challenge extremist views and promote tolerance and understanding among all people. (Aşırı görüşlere karşı çıkmak ve tüm insanlar arasında hoşgörü ve anlayışı teşvik etmek önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.