Extrapolate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extrapolate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extrapolate Nedir?

Extrapolate, mevcut verileri kullanarak ileriye doğru tahminlerde bulunmak veya sonuçlar çıkarmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek Cümleler:

1. The scientist extrapolated the data to predict the future impact of climate change. (Bilim adamı, iklim değişikliğinin gelecekteki etkisini tahmin etmek için verileri ekstrapole etti.)
2. We cannot accurately extrapolate the outcome of the election based on the current polling data. (Mevcut anket verilerine dayanarak seçim sonucunu doğru bir şekilde ekstrapole edemeyiz.)
3. The economist used the trends from the past decade to extrapolate the future growth of the economy. (Ekonomist, geçmiş on yıldaki trendleri kullanarak ekonominin gelecekteki büyümesini ekstrapole etti.)
4. It is important to note that extrapolating too far into the future can be risky and unreliable. (Geleceğe çok fazla ekstrapole etmek riskli ve güvenilmez olabilir.)
5. The analyst extrapolated the sales data to determine the company’s potential revenue for the upcoming quarter. (Analizci, önümüzdeki çeyrek için şirketin potansiyel gelirini belirlemek için satış verilerini ekstrapole etti.)
6. Extrapolating from the current trends, it seems likely that the demand for renewable energy will continue to rise. (Mevcut trendlerden ekstrapole ederek, yenilenebilir enerji talebinin artmaya devam etmesi olası görünüyor.)
7. We cannot simply extrapolate from the data without considering external factors that may affect the outcome. (Sonucu etkileyebilecek dış faktörleri göz önünde bulundurmadan sadece verilerden ekstrapole edemeyiz.)
8. The meteorologist extrapolated the weather patterns to predict the likelihood of a hurricane forming in the next few weeks. (Meteorolog, birkaç hafta içinde kasırga oluşma olasılığını tahmin etmek için hava modellerini ekstrapole etti.)
9. Extrapolating the current market trends, the tech industry is expected to continue growing at a rapid pace. (Mevcut piyasa trendlerini ekstrapole ederek, teknoloji endüstrisinin hızla büyümeye devam etmesi bekleniyor.)
10. It is important to be cautious when extrapolating from a small sample size as it may not be representative of the entire population. (Küçük bir örneklemden ekstrapole ettiğimizde, bu tüm popülasyonu temsil etmeyebilir, bu nedenle dikkatli olmak önemlidir.)
11. The study used statistical models to extrapolate the prevalence of a certain disease in the general population. (Çalışma, genel nüfusta belirli bir hastalığın yaygınlığını ekstrapole etmek için istatistiksel modeller kullandı.)
12. Extrapolating from the current trends, it seems that remote work will become increasingly common in the future. (Mevcut trendlerden ekstrapole ederek, uz

aktan çalışma gelecekte giderek daha yaygın hale geleceğe benziyor.)
13. Extrapolating from the available data, the company’s profits are expected to increase by 10% next year. (Mevcut verilerden ekstrapole ederek, şirketin karının gelecek yıl %10 artması bekleniyor.)

14. It is important to consider the limitations and potential errors when extrapolating from data. (Verilerden ekstrapole ederken sınırlamaları ve olası hataları dikkate almak önemlidir.)
15. Extrapolating from the current trends, it is predicted that electric cars will eventually surpass traditional gasoline-powered cars in sales. (Mevcut trendlerden ekstrapole ederek, elektrikli arabaların satışlarda geleneksel benzinli arabaları geçmesi öngörülüyor.)
16. The data analyst used machine learning algorithms to extrapolate future customer behavior based on past patterns. (Veri analisti, geçmiş desenlere dayanarak gelecekteki müşteri davranışını ekstrapole etmek için makine öğrenimi algoritmalarını kullandı.)
17. Extrapolating from the current population growth rate, it is estimated that the world’s population will reach 9 billion by 2050. (Mevcut nüfus artış hızından ekstrapole ederek, dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9 milyara ulaşması tahmin ediliyor.)
18. Extrapolating from the latest financial reports, it seems that the company is struggling to maintain profitability. (En son mali raporlardan ekstrapole ederek, şirketin karlılığını korumakta zorlandığı görünüyor.)
19. It is important to use caution when extrapolating data from a specific region or time period as it may not be representative of other regions or time periods. (Belirli bir bölgeden veya zaman diliminden veri ekstrapole ettiğimizde, diğer bölgeleri veya zaman dilimlerini temsil etmeyebilir, bu nedenle dikkatli olmak önemlidir.)
20. Extrapolating from the current trends, it is expected that online shopping will continue to grow in popularity in the coming years. (Mevcut trendlerden ekstrapole ederek, önümüzdeki yıllarda çevrimiçi alışverişin popülerliğinin artmaya devam edeceği bekleniyor.)