Exquisitely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exquisitely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exquisitely (olağanüstü bir şekilde)

Exquisitely, bir şeyin veya bir durumun son derece ince veya güzel bir şekilde yapıldığını ifade etmek için kullanılan bir sıfattır.

Örnek cümleler:

  1. The exquisitely decorated cake was the centerpiece of the party. (Olağanüstü süslenmiş pasta partiye merkez oldu.)
  2. She was dressed exquisitely in a designer gown. (Tasarımcı bir elbise giymiş şekilde harika görünüyordu.)
  3. The exquisitely carved wooden statue was a masterpiece of craftsmanship. (Olağanüstü oyulmuş ahşap heykel, zanaatkarlığın bir başyapıtıydı.)
  4. The exquisitely written poem brought tears to my eyes. (Olağanüstü yazılmış şiir gözlerimi yaşarttı.)
  5. The exquisitely plated dish was almost too beautiful to eat. (Olağanüstü sunulan yemek yemek için neredeyse çok güzeldi.)
  6. The exquisitely tailored suit fit him perfectly. (Olağanüstü dikilmiş takım elbise ona mükemmel oturdu.)
  7. The exquisitely designed building was a marvel of modern architecture. (Olağanüstü tasarlanmış bina, modern mimarinin bir harikasıydı.)
  8. The exquisitely painted landscape captured the beauty of nature. (Olağanüstü boyanmış manzara doğanın güzelliğini yansıtıyordu.)
  9. The exquisitely crafted jewelry was a testament to the jeweler’s skill. (Olağanüstü yapılmış mücevher, kuyumcunun becerisinin bir kanıtıydı.)
  10. The exquisitely arranged flowers were a sight to behold. (Olağanüstü düzenlenmiş çiçekler görülmeye değerdi.)
  11. The exquisitely decorated room looked like something out of a magazine. (Olağanüstü dekore edilmiş oda bir dergiden çıkmış gibi görünüyordu.)
  12. The exquisitely embroidered dress was a work of art. (Olağanüstü nakışlı elbise bir sanat eseriydi.)
  13. The exquisitely sculpted statue looked lifelike. (Olağanüstü heykeltıraşlıkla yapılmış heykel gerçek gibi görünüyordu.)
  14. The exquisitely arranged table setting was fit for a queen. (Olağanüstü düzenlenmiş masa, bir kraliçeye uyguntu.)
  15. The exquisitely written novel was a masterpiece of literature. (Olağanüstü yazılmış roman, edebiyatın bir başyapıtıydı.)
  16. The exquisitely crafted instrument produced beautiful music. (Olağanüstü yapılmış enstrüman güzel müzik üretiyordu.)
  17. The exquisit

ely decorated theater was the perfect venue for the opera. (Olağanüstü süslenmiş tiyatro opera için mükemmel bir mekandı.)
18. The exquisitely designed dress was the talk of the fashion show. (Olağanüstü tasarlanmış elbise moda şovunun konusu oldu.)

  1. The exquisitely detailed painting was a tribute to the artist’s skill. (Olağanüstü detaylı resim, sanatçının becerisine bir övgüydü.)
  2. The exquisitely crafted furniture was a testament to the woodworker’s talent. (Olağanüstü yapılmış mobilya, marangozun yeteneğinin bir kanıtıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.