Expenditure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expenditure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expenditure Nedir?

Expenditure, Türkçe’de “harcama” veya “masraf” anlamına gelir. Bu kelime, genellikle para veya kaynakların kullanımıyla ilgili bir bağlamda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Expenditure on luxury goods should be limited if you want to save money. (Lüks mallara olan harcamalarınızı sınırlamalısınız eğer para biriktirmek istiyorsanız.)
2. The company’s expenditure on advertising has increased significantly this year. (Şirketin reklama olan harcamaları bu yıl önemli ölçüde arttı.)
3. We need to review our monthly expenditures to see where we can cut back. (Nerede kısıtlama yapabileceğimizi görmek için aylık harcamalarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor.)
4. The government has announced plans to reduce expenditure on healthcare. (Hükümet, sağlık harcamalarında kısıntı yapma planlarını açıkladı.)
5. Our expenditure on food has increased due to the rise in prices. (Yükselen fiyatlar nedeniyle, yiyecek harcamalarımız arttı.)
6. The company is looking for ways to reduce its expenditure without affecting the quality of its products. (Şirket, ürünlerinin kalitesini etkilemeden harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor.)
7. We need to keep track of our expenditures to ensure we stay within our budget. (Bütçemiz dahilinde kalmak için harcamalarımızı takip etmemiz gerekiyor.)
8. The government’s expenditure on education has been increasing steadily over the past few years. (Hükümetin eğitime olan harcamaları son birkaç yılda istikrarlı bir şekilde artıyor.)
9. The company’s expenditure on research and development is one of the highest in the industry. (Şirketin araştırma ve geliştirme harcamaları endüstride en yükseklerden biridir.)
10. We need to prioritize our expenditures to ensure we allocate our resources effectively. (Kaynaklarımızı etkili bir şekilde tahsis etmek için harcamalarımıza öncelik vermeliyiz.)
11. The company’s expenditure on employee training has paid off in the form of increased productivity. (Çalışan eğitimine

yapılan harcamalar, artan verimlilik şeklinde geri dönmüştür.)
12. The government’s expenditure on infrastructure projects has led to improvements in transportation and communication. (Altyapı projelerine yapılan harcamalar, ulaşım ve iletişimde iyileştirmelere yol açmıştır.)

13. Our monthly expenditure on entertainment needs to be reduced in order to save money. (Para biriktirmek için eğlenceye olan aylık harcamalarımız azaltılmalıdır.)
14. The company’s expenditure on office supplies has been cut in half due to the implementation of a new procurement system. (Yeni bir tedarik sistemi uygulaması nedeniyle şirketin ofis malzemelerine olan harcamaları yarıya indirildi.)
15. The government’s expenditure on social welfare programs has been criticized for being too high. (Sosyal yardım programlarına yapılan hükümet harcamaları, fazla yüksek olmakla eleştiriliyor.)
16. We need to keep our expenditures under control if we want to avoid getting into debt. (Borçlanmaktan kaçınmak istiyorsak harcamalarımızı kontrol altında tutmalıyız.)
17. The company’s expenditure on employee benefits is one of the reasons why it has a low turnover rate. (Çalışan faydalarına yapılan harcamalar, şirketin düşük işten ayrılma oranı nedenlerinden biridir.)
18. Our expenditure on home repairs has been higher than expected this year. (Ev tamirleri için harcamalarımız bu yıl beklenenden daha yüksek oldu.)
19. The government’s expenditure on defense has increased due to the rising threat of terrorism. (Terörizmin yükselen tehdidi nedeniyle, savunma harcamalarına yapılan hükümet harcamaları arttı.)
20. We need to reduce our expenditures in order to have enough money to invest in our business. (İşimize yatırım yapmak için yeterli paraya sahip olmak için harcamalarımızı azaltmamız gerekiyor.)