Expel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expel İle İlgili İngilizce Cümleler

Expel, Türkçe anlamıyla “kovmak, çıkarmak” anlamına gelir. Aşağıda, Expel kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir.

Örnek Cümleler:


1. The school board voted to expel the student for bringing a weapon to school. (Okul yönetimi, okula silah getirdiği için öğrenciyi kovmaya karar verdi.)
2. The company may expel employees who violate its code of conduct. (Şirket, davranış kurallarını ihlal eden çalışanları kovabilir.)
3. The country has decided to expel all foreign diplomats. (Ülke, tüm yabancı diplomatları kovmaya karar verdi.)
4. The doctor may need to expel the object lodged in your throat. (Doktor, boğazınızda sıkışmış olan nesneyi çıkarmak için kovma işlemi yapabilir.)
5. The magician was able to expel the rabbit from his hat. (Sihirbaz, tavşanı şapkasından çıkarmayı başardı.)
6. The coach threatened to expel the player from the team if he didn’t improve his behavior. (Antrenör, davranışını düzeltmezse oyuncuyu takımdan kovacağı tehdidinde bulundu.)
7. The landlord may expel tenants who don’t pay their rent on time. (Ev sahibi, kirasını zamanında ödemeyen kiracıları kovabilir.)
8. The priest tried to expel the demon from the possessed person. (Papaz, şeytanı ele geçiren kişiden şeytanı çıkarmaya çalıştı.)
9. The company had to expel the faulty products from the market. (Şirket, piyasadan kusurlu ürünleri çıkarmak zorunda kaldı.)
10. The coach was forced to expel the team from the tournament due to a rule violation. (Antrenör, bir kural ihlali nedeniyle takımı turnuvadan kovmak zorunda kaldı.)
11. The government may expel illegal immigrants from the country. (Hükümet, ülkedeki yasadışı göçmenleri kovabilir.)
12. The teacher threatened to expel the student from the classroom for disruptive behavior. (Öğretmen, dersi engelleyen davranışları nedeniyle öğrenciyi sınıftan kovacağı tehdidinde bulundu.)
13. The security guard was able to expel the intruder from the building. (Güvenlik görevlisi, binaya giren kişiyi kovmayı başardı.)
14. The team captain may expel players who break team rules. (Takım kaptanı, takım kurallarını ihlal eden oyuncuları kovabilir.)
15. The school principal decided to expel the student for cheating on the exam. (Okul müdürü, sınava kopya çeken öğrenciyi kovmaya karar verdi.)
16

  1. The government expelled the foreign ambassador in response to a diplomatic dispute. (Hükümet, diplomatik bir anlaşmazlık nedeniyle yabancı elçiyi kovdu.)
  2. The company had to expel the employee for stealing from the company. (Şirket, şirketten çalma suçu işleyen çalışanı kovmak zorunda kaldı.)
  3. The school policy allows the principal to expel students who engage in violent behavior. (Okul politikası, şiddetli davranış sergileyen öğrencileri kovmaya olanak tanır.)
  4. The magician was able to expel fire from his hands. (Sihirbaz, ellerinden ateşi çıkarmayı başardı.)
  5. The government expelled the illegal protesters from the park. (Hükümet, parkta yasadışı gösteri yapanları kovdu.)

(Her bir İngilizce cümleden sonra Türkçe anlamı belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.