Expeditious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expeditious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expeditious Nedir?

Expeditious kelimesi hızlı, çabuk, süratli anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I need an expeditious response to this urgent matter. (Bu acil konu için hızlı bir yanıta ihtiyacım var.)
2. We have an expeditious process for handling customer complaints. (Müşteri şikayetlerini ele almak için hızlı bir sürecimiz var.)
3. The company promised an expeditious delivery of the goods. (Şirket, malzemelerin hızlı bir şekilde teslim edileceğini söz verdi.)
4. The expeditious pace of the project impressed the investors. (Projenin hızlı tempoları yatırımcıları etkiledi.)
5. We need to find an expeditious solution to this problem. (Bu problem için hızlı bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
6. The expeditious arrival of the ambulance saved his life. (Ambulansın hızlı varışı onun hayatını kurtardı.)
7. He completed the task in an expeditious manner. (Görevi hızlı bir şekilde tamamladı.)
8. We appreciate your expeditious handling of the matter. (Konuyu hızlı bir şekilde ele almanızı takdir ediyoruz.)
9. The expeditious launch of the new product was a great success. (Yeni ürünün hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesi büyük bir başarı oldu.)
10. The company’s expeditious response to the crisis prevented a major disaster. (Şirketin krize hızlı bir şekilde yanıt vermesi büyük bir felaketi önledi.)
11. Please make an expeditious decision regarding this matter. (Bu konuyla ilgili hızlı bir karar verin lütfen.)
12. The expeditious arrival of the police put an end to the disturbance. (Polisin hızlı varışı olaya son verdi.)
13. He is known for his expeditious handling of complex projects. (Karmaşık projeleri hızlı bir şekilde ele almasıyla tanınıyor.)
14. The expeditious resolution of the dispute saved us time and money. (Anlaşmazlığın hızlı bir şekilde çözülmesi bize zaman ve para kazandırdı.)
15. We need to take expeditious action to prevent further damage. (Daha fazla zararın önlenmesi için hızlı bir şekilde harekete geçmemiz gerekiyor

16. Her expeditious response to the emergency saved many lives. (Acil duruma hızlı yanıtı birçok insanın hayatını kurtardı.)
17. The expeditious completion of the project allowed us to meet the deadline. (Projenin hızlı bir şekilde tamamlanması bize süreye yetişmemizi sağladı.)
18. The company implemented an expeditious hiring process to fill the vacant positions. (Şirket, boş pozisyonları doldurmak için hızlı bir işe alım süreci uyguladı.)
19. The expeditious reaction of the firefighters prevented the fire from spreading. (İtfaiyecilerin hızlı tepkisi yangının yayılmasını önledi.)
20. The expeditious delivery of the documents was crucial for the success of the project. (Belgelerin hızlı bir şekilde teslim edilmesi, projenin başarısı için hayati önem taşıdı.)