Expatiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expatiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Expatiate

Expatiate, açıklamak, detaylandırmak, genişletmek anlamlarına gelir.

1. I will expatiate on the subject at our next meeting. (Konu hakkında önümüzdeki toplantıda detaylandıracağım.)
2. The professor expatiated on the finer points of the theory. (Profesör teorinin ince noktalarını açıkladı.)
3. He was asked to expatiate on his research findings. (Araştırma bulgularını detaylandırması istendi.)
4. The book expatiates on the history of the region. (Kitap, bölgenin tarihini genişletiyor.)
5. The speaker expatiated at length on his personal experiences. (Konuşmacı, kişisel deneyimleri hakkında uzun uzadıya detaylandırdı.)
6. She expatiated on the benefits of a healthy lifestyle. (Sağlıklı yaşamın faydaları hakkında açıklama yaptı.)
7. The CEO expatiated on the company’s future plans. (CEO, şirketin gelecek planları hakkında genişletti.)
8. The article expatiates on the cultural differences between the two countries. (Makale, iki ülke arasındaki kültürel farkları açıklıyor.)
9. The teacher expatiated on the importance of education. (Öğretmen, eğitimin önemine dair genişletti.)
10. He expatiated on the advantages of using renewable energy sources. (Yenilenebilir enerji kaynaklarının avantajları hakkında detaylandırdı.)
11. The report expatiates on the impact of climate change on agriculture. (Rapor, iklim değişikliğinin tarıma etkisini genişletiyor.)
12. She expatiated on the benefits of meditation for mental health. (Zihinsel sağlık için meditasyonun faydaları hakkında açıklama yaptı.)
13. The expert expatiated on the intricacies of the legal system. (Uzman, hukuk sisteminin incelikleri hakkında detaylandırdı.)
14. The speaker expatiated on the importance of communication skills in the workplace. (Konuşmacı, işyerinde iletişim becerilerinin önemini genişletti.)
15. The book expatiates on the history of art. (Kitap, sanat tarihi hakkında genişletiyor.)
16. The scientist expatiated on the potential benefits of genetic engineering. (Bilim adamı, genetik mühendisliğinin potansiyel faydaları hakkında detaylandırdı.)
17. The writer expatiated on the themes of his novel. (Yazar, romanının temaları hakkında açıklama yaptı.)
18. The article expatiates on the health risks associated with smoking. (Makale, sigara içmenin sağlık riskleri hakkında genişletiyor.)
19. The expert expatiated on the causes of climate change. (Uzman, iklim değişikliğinin nedenleri hakkında detaylandırdı.)
20. The speaker expatiated on

the challenges facing the education system. (Konuşmacı, eğitim sistemiyle karşı karşıya kalan zorluklar hakkında detaylandırdı.)