Exile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exile Nedir?

Exile, sürgün ya da sürgün edilme anlamına gelir. Bir kişinin kendi ülkesinden zorla ayrılmak zorunda kalması veya başka bir ülkeye gönderilmesi durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. He was exiled from his country for political reasons. (O, siyasi sebeplerden dolayı ülkesinden sürgün edildi.)
  2. The king was exiled to a remote island. (Kral, ıssız bir adaya sürgüne gönderildi.)
  3. After the coup, many citizens were exiled from the country. (Darbe sonrasında, birçok vatandaş ülkeden sürgün edildi.)
  4. He lived in exile for over 20 years. (O, 20 yıldan fazla sürgünde yaşadı.)
  5. The writer was exiled because of his critical views. (Yazar, eleştirel görüşleri nedeniyle sürgün edildi.)
  6. The family was exiled from their homeland during the war. (Aile, savaş sırasında memleketlerinden sürgün edildi.)
  7. The dictator exiled all opposition leaders. (Diktatör, tüm muhalefet liderlerini sürgüne gönderdi.)
  8. He was exiled to a foreign country and never returned. (O, yabancı bir ülkeye sürgüne gönderildi ve asla geri dönmedi.)
  9. The artist went into self-imposed exile after the controversy. (Sanatçı, tartışma sonrasında kendi isteğiyle sürgüne gitti.)
  10. The politician was exiled for his corruption charges. (Politikacı, yolsuzluk suçlamaları nedeniyle sürgüne gönderildi.)
  11. The writer spent years in exile before being allowed to return home. (Yazar, eve dönmesine izin verilmeden önce yıllarca sürgünde kaldı.)
  12. The dissident was exiled for speaking out against the government. (Muhalif, hükümete karşı konuştuğu için sürgüne gönderildi.)
  13. The prince was exiled after being accused of treason. (Prens, vatana ihanetle suçlanarak sürgüne gönderildi.)
  14. The musician chose to go into exile instead of working under a restrictive regime. (Müzisyen, kısıtlayıcı bir rejim altında çalışmak yerine sürgüne gitmeyi seçti.)
  15. The refugees were forced into exile due to the civil war. (Mülteciler, iç savaş nedeniyle sürgüne zorlandılar.)
  16. The poet’s work was banned and she was exiled from the country. (Şairin çalışması yasaklandı ve ülkeden sürgün edildi.)
  17. The dissident’s family was also exiled along with him. (Muhalifin ailesi de onunla birlikte sürgüne gönderildi.)
  18. The dictator’s opponents were all exiled or imprisoned. (Diktatörün muhalifleri t

ümü sürgüne gönderildi veya hapse atıldı.)
19. The famous writer went into exile after receiving death threats. (Ünlü yazar, ölüm tehditleri aldıktan sonra sürgüne gitti.)

  1. The exiled politician continued to fight for democracy from afar. (Sürgünde olan politikacı, uzaktan demokrasi için mücadelesine devam etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.