Exhilarate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exhilarate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exhilarate Nedir?

Exhilarate, heyecanlandırmak, canlandırmak, canlandırmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek Cümleler:

  1. I always feel exhilarated when I ride a rollercoaster. (Bir rollercoaster’a bindiğimde her zaman heyecanlanırım.)
  2. The concert exhilarated the audience. (Konser izleyicileri heyecanlandırdı.)
  3. The news of his promotion exhilarated him. (Onun terfi haberleri onu heyecanlandırdı.)
  4. The adrenaline rush exhilarated the skydivers. (Adrenalin yükselişi paraşütçüleri heyecanlandırdı.)
  5. Their passionate performance exhilarated the crowd. (Onların tutkulu performansı kalabalığı heyecanlandırdı.)
  6. The beautiful scenery exhilarated the hikers. (Güzel manzara yürüyüşçüleri heyecanlandırdı.)
  7. The new job opportunity exhilarated her. (Yeni iş fırsatı onu heyecanlandırdı.)
  8. The team’s victory exhilarated the fans. (Takımın zaferi taraftarları heyecanlandırdı.)
  9. The bungee jump exhilarated me beyond belief. (Bungee jumping inanılmaz bir şekilde beni heyecanlandırdı.)
  10. The children were exhilarated by the carnival rides. (Çocuklar lunaparktaki oyuncaklarla heyecanlandı.)
  11. The first snow of the year exhilarated the skiers. (Yılın ilk karı kayakçıları heyecanlandırdı.)
  12. The new game console exhilarated the gamers. (Yeni oyun konsolu oyunseverleri heyecanlandırdı.)
  13. The surprise party exhilarated the birthday girl. (Sürpriz parti doğum günü kızını heyecanlandırdı.)
  14. The sound of the engine exhilarated the race car driver. (Motorun sesi yarış arabası sürücüsünü heyecanlandırdı.)
  15. The prospect of travel exhilarates me. (Seyahat etme olasılığı beni heyecanlandırıyor.)
  16. The roller skating rink exhilarated the kids. (Paten pisti çocukları heyecanlandırdı.)
  17. The exotic flavors in the food exhilarated my taste buds. (Yemekteki egzotik tatlar tat tomurcuklarımı heyecanlandırdı.)
  18. The hot air balloon ride exhilarated the passengers. (Sıcak hava balonu yolculuğu yolcuları heyecanlandırdı.)
  19. The idea of skydiving exhilarates me, but also scares me. (Paraşütle atlamak beni heyecanlandırıyor ama aynı zamanda korkutuyor.)
  20. The success of his business exhilarated him beyond words. (İşinin başarısı onu sözcüklerle ifade edemeye

cek kadar heyecanlandırdı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Her zaman heyecanlanırım.
  2. Konser izleyicileri heyecanlandırdı.
  3. Terfi haberleri onu heyecanlandırdı.
  4. Adrenalin yükselişi paraşütçüleri heyecanlandırdı.
  5. Tutkulu performansı kalabalığı heyecanlandırdı.
  6. Güzel manzara yürüyüşçüleri heyecanlandırdı.
  7. Yeni iş fırsatı onu heyecanlandırdı.
  8. Takımın zaferi taraftarları heyecanlandırdı.
  9. Bungee jumping inanılmaz bir şekilde beni heyecanlandırdı.
  10. Çocuklar lunaparktaki oyuncaklarla heyecanlandı.
  11. Yılın ilk karı kayakçıları heyecanlandırdı.
  12. Yeni oyun konsolu oyunseverleri heyecanlandırdı.
  13. Sürpriz parti doğum günü kızını heyecanlandırdı.
  14. Motorun sesi yarış arabası sürücüsünü heyecanlandırdı.
  15. Seyahat etme olasılığı beni heyecanlandırıyor.
  16. Paten pisti çocukları heyecanlandırdı.
  17. Yemekteki egzotik tatlar tat tomurcuklarımı heyecanlandırdı.
  18. Sıcak hava balonu yolculuğu yolcuları heyecanlandırdı.
  19. Paraşütle atlamak beni heyecanlandırıyor ama aynı zamanda korkutuyor.
  20. İşinin başarısı onu sözcüklerle ifade edemeyecek kadar heyecanlandırdı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.