Exercise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exercise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exercise (Egzersiz)

Meaning: Physical or mental activity done in order to stay healthy and fit.

Example Sentences:

  1. I make sure to exercise every day to stay healthy. (Her gün sağlıklı kalmak için egzersiz yapmaya özen gösteriyorum.)
  2. She went to the gym to exercise her muscles. (Kaslarını çalıştırmak için spor salonuna gitti.)
  3. The doctor advised me to exercise regularly to improve my overall health. (Doktor genel sağlığımı iyileştirmek için düzenli egzersiz yapmamı önerdi.)
  4. Swimming is a great exercise for both physical and mental health. (Yüzme hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için harika bir egzersizdir.)
  5. He does stretching exercises every morning to prevent muscle cramps. (Kas kramplarını önlemek için her sabah esneme egzersizleri yapıyor.)
  6. Running is a good exercise for improving cardiovascular health. (Kardiyovasküler sağlığı iyileştirmek için koşu iyi bir egzersizdir.)
  7. She joined a yoga class to incorporate meditation and exercise into her daily routine. (Günlük rutinine meditasyon ve egzersiz dahil etmek için bir yoga sınıfına katıldı.)
  8. Weightlifting is a great exercise for building muscle mass and increasing strength. (Ağırlık kaldırma kas kütlesi oluşturmak ve gücü artırmak için harika bir egzersizdir.)
  9. Regular exercise can help reduce stress and improve mental health. (Düzenli egzersiz stresi azaltmaya ve zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.)
  10. She does aerobic exercises like jumping jacks and burpees to improve her endurance. (Dayanıklılığını artırmak için jumping jacks ve burpees gibi aerobik egzersizler yapıyor.)
  11. The fitness trainer recommended doing planks and crunches for core strengthening exercises. (Fitness antrenörü, karın kaslarını güçlendirmek için plank ve crunch egzersizleri yapmayı önerdi.)
  12. He prefers outdoor exercises like hiking and cycling for a change of scenery. (Manzara değişikliği için yürüyüş ve bisiklet gibi açık hava egzersizlerini tercih ediyor.)
  13. Swimming laps is a great exercise for improving lung capacity and breathing techniques. (Havayı kapasitesini artırmak ve solunum tekniklerini iyileştirmek için yüzme yapmak harika bir egzersizdir.)
  14. She signed

up for a dance class to combine exercise with a fun activity. (Eğlenceli bir aktiviteyle egzersizi birleştirmek için bir dans sınıfına kaydoldu.)
15. He does resistance training exercises like push-ups and pull-ups to build upper body strength. (Üst vücut gücünü artırmak için push-up ve pull-up gibi direnç eğitimi egzersizleri yapar.)

  1. Yoga is a great exercise for improving flexibility and balance. (Esnekliği ve dengeyi geliştirmek için yoga harika bir egzersizdir.)
  2. She takes breaks from work to do quick exercises like squats and lunges to keep herself active. (Aktif kalmak için squat ve lunges gibi hızlı egzersizler yapmak için işten ara verir.)
  3. Regular exercise can help lower the risk of chronic diseases like heart disease and diabetes. (Düzenli egzersiz kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olabilir.)
  4. He does a mix of exercises like jogging and weightlifting to improve overall fitness. (Genel fitness’ı iyileştirmek için jogging ve ağırlık kaldırma gibi egzersizlerin bir karışımını yapar.)
  5. She tries to incorporate exercise into her daily routine by taking the stairs instead of the elevator and going for a walk during lunch breaks. (Asansör yerine merdivenleri kullanmak ve öğle aralarında yürüyüşe çıkmak gibi günlük rutinine egzersiz dahil etmeye çalışır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.