Execrate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Execrate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Execrate İle İlgili İngilizce Cümleler

Execrate kelimesi, “şiddetle nefret etmek” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I execrate the way he treats his employees. (Onun çalışanlarına davranış biçimini şiddetle nefret ediyorum.)
2. She execrated the idea of moving to a small town. (Küçük bir şehre taşınma fikrine şiddetle karşı çıktı.)
3. The public execrated the politician for his corrupt practices. (Halk, yolsuz uygulamaları nedeniyle siyasetçiyi şiddetle nefret etti.)
4. He execrated himself for not studying hard enough for the exam. (Sınav için yeterince çalışmadığı için kendisine şiddetle kızdı.)
5. The prisoner execrated the judge who sentenced him to life in prison. (Ömür boyu hapis cezasına mahkum eden hakime şiddetle lanet etti.)
6. She execrates anyone who harms animals. (Hayvanlara zarar veren herkesi şiddetle nefret eder.)
7. The citizens execrated the mayor for his poor leadership skills. (Belediye başkanının zayıf liderlik becerileri nedeniyle vatandaşlar şiddetle nefret etti.)
8. He execrated the movie for its lack of originality. (Özgünlük eksikliği nedeniyle filmi şiddetle nefret etti.)
9. The fans execrated the athlete for his unsportsmanlike behavior. (Sporcu için hoş olmayan davranışları nedeniyle hayranlar şiddetle nefret etti.)
10. She execrated her ex-boyfriend for cheating on her. (Aldatması nedeniyle eski erkek arkadaşını şiddetle nefret etti.)
11. The workers execrated the boss for his unfair treatment. (Adil olmayan davranışları nedeniyle patronu şiddetle nefret ettiler.)
12. He execrated the company for its unethical practices. (Etik olmayan uygulamaları nedeniyle şirketi şiddetle nefret etti.)
13. The students execrated the teacher for giving them too much homework. (Fazla ödev vermesi nedeniyle öğretmeni şiddetle nefret ettiler.)
14. She execrated the restaurant for its terrible service. (Kötü servisi nedeniyle restoranı şiddetle nefret etti.)
15. The customers execrated the store for its high prices. (Yüksek fiyatları nedeniyle müşteriler şiddetle nefret etti.)
16. He execrated his friend for betraying him. (Onu ihanet ettiği için arkadaşını şiddetle nefret etti.)
17. The audience execrated the play for its poor acting. (Kötü oyunculuğu nedeniyle seyirciler oyunu şiddetle nefret etti.)
18. She execrated the book for its offensive content. (Saldırgan içeriği nedeniyle kitabı ş

19. The community execrated the company for its pollution of the environment. (Çevreye zarar vermesi nedeniyle toplum şirketi şiddetle nefret etti.)
20. He execrated himself for his past mistakes. (Geçmiş hataları nedeniyle kendisine şiddetle kızdı.)

Bu örnek cümlelerde execrate kelimesi, farklı nesneler, kavramlar veya kişiler hakkında şiddetle nefret etmek anlamında kullanılmıştır.