Excisemen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Excisemen Nedir?
Excisemen, İngiltere’de 17. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar faaliyet gösteren, alkollü içecekler üzerinde vergi toplayan yetkililerdir.
Örnek cümleler:
- The excisemen were very strict with the local pubs. (Excisemen yerel publara karşı çok katıydılar.)
- The excisemen checked every barrel of ale for taxation purposes. (Excisemen, vergilendirme amaçlı her ale varilini kontrol etti.)
- The excisemen were feared by the smugglers. (Excisemen, kaçakçılar tarafından korkuluyordu.)
- The excisemen were known for their thoroughness in their inspections. (Excisemen, incelemelerindeki titizlikleriyle biliniyorlardı.)
- The excisemen were responsible for collecting taxes on tobacco as well. (Excisemen, tütün üzerindeki vergileri toplama sorumluluğuna sahipti.)
- The excisemen confiscated a large amount of illegal whiskey. (Excisemen, büyük miktarda kaçak viskiyi el koydu.)
- The excisemen worked closely with the customs officers to prevent smuggling. (Excisemen, kaçakçılığı önlemek için gümrük memurlarıyla yakın çalıştılar.)
- The excisemen were authorized to search any premises suspected of storing illegal alcohol. (Excisemen, kaçak alkol depolayan herhangi bir yerin araması için yetkilendirilmişti.)
- The excisemen imposed heavy fines on those who were caught evading taxes. (Excisemen, vergileri kaçıranları ağır para cezalarına çarptırdı.)
- The excisemen used to travel on horseback to inspect distilleries in the countryside. (Excisemen, kırsalda bulunan damıtımevlerini denetlemek için at üzerinde seyahat ederlerdi.)
- The excisemen were notorious for their corruption and bribes. (Excisemen, yolsuzlukları ve rüşvetleriyle kötü şöhretliydi.)
- The excisemen were constantly on the lookout for illegal alcohol sales. (Excisemen, kaçak alkol satışları için sürekli gözlem halindeydi.)
- The excisemen worked long hours in order to meet their quotas. (Excisemen, kotalarını karşılamak için uzun saatler çalışırdılar.)
- The excisemen were authorized to seize any equipment used for illegal alcohol production. (Excisemen, kaçak alkol üretiminde kullanılan herhangi bir ekipmanı ele geçirme yetkisine sahipti.)
- The excisemen were trained in identifying the different types of alcohol. (Excisemen, farklı türdeki alkolleri tanımlamak için eğitimliydi.)
- The excisemen were often met with resistance from the locals during their inspections. (Excisemen, incelemelerinde yerlilerden sıkça dirençle karşılaşırdılar.)
- The excisemen
- The excisemen sometimes had to use force to confiscate illegal alcohol. (Excisemen, kaçak alkolu el koymak için bazen zor kullanmak zorunda kalırlardı.)
- The excisemen were seen as an unpopular symbol of government authority. (Excisemen, hükümet otoritesinin popüler olmayan bir sembolü olarak görülürdü.)
- The excisemen were often accused of unfairly targeting certain individuals or businesses. (Excisemen, belirli kişileri veya işletmeleri haksız yere hedef aldıkları sık sık suçlanırlardı.)
- The excisemen’s duties were eventually taken over by the Inland Revenue in the 19th century. (Excisemen’in görevleri 19. yüzyılda İç Gelir tarafından devralındı.)
Türkçe karşılıkları:
- Excisemen – Vergi memurları
- Ale – Bira
- Smugglers – Kaçakçılar
- Inspections – İncelemeler
- Tobacco – Tütün
- Illegal – Yasadışı
- Customs officers – Gümrük memurları
- Premises – Mekanlar
- Evading taxes – Vergi kaçırmak
- Distilleries – Damıtımevleri
- Corruption – Yolsuzluk
- Notorious – Kötü şöhretli
- Quotas – Kotalar
- Equipment – Ekipman
- Identifying – Tanımlama
- Resistance – Direnç
- Force – Zorlama
- Unpopular – Popüler olmayan
- Targeting – Hedef alma
- Inland Revenue – İç Gelir
Hemen Yorum Yaz